bugün

oysa ne iyi olurdu

Oysa Ne iyi Olurdu

Bazı geceler uyku girmiyor gözüme işte. Sen yatakta yarı çıplak uyurken tavanı izliyorum. Soluk alışverişinin ritmiyle hayal kuruyorum. Göğe yükseliyorum, uzaya ve arşa varıyorum. Sana anlatmak geliyor içimden bunları ama uyanmadan korkuyorum…

Arada bir senin de gözlerin kapalı aynı hayali kurduğuna inanıyorum biliyor musun? Kalkıp yataktan masama geçiyorum.Susuzluk, açlık, ağrı, tuvalet veya alarm uyandırmadı beni bu gece. Yazma isteği uyandırdı.

Senin gördüğün rüyaları yazmak isterdim. Senin düşlerini bilmek isterdim. Ama bilmemin tek yolu uyandırmak seni. Bölmek rüyanı. Işık desen, o bile karanlık, sırf sen rahatsız olma diye…

Ama işte uyanıyorsun sen yinede. Daha ben içimi dökemeden içimi, sen boşaltıyorsun kafama bir kova su ve ben daldığım derin sulardan çıkıyorum bir anda. Sen ne yazıyorsun diye sormadan, sesli olarak okuyorum yazdıklarımı. Bir sigara daha sonra.

Gürültüden midir yoksa sessizlikten midir bilmem, duymuyorsun beni. Sesim kısılıyor yavaş yavaş. Daha sonuna gelemeden silinmeye başlıyor cümlelerim. Hafızam da sayfalarımla beraber boşalıyor. Sonunu merak etmeye başlıyorum, daha birkaç dakika önce kendi yazdıklarımın. Ve hepten sönüyor belli belirsiz yanan mum. Gerisi hep yalnızlık…

Uyanıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra, gördüğüm rüyayı düşlüyorum. Belki ben görmemişimdir bu rüyayı, belki hep bilmek istediğim rüyalarından biridir bu. Belki bir düşüz hepimiz, sen uyandığında unutulacak olan.

Tatlı Rüyalar