bugün

var olmak ve olmak

Çoğunlukla birbiriyle aynı olduğu yanılgısına düşülen ama türkçenin cilve yapması nedeniyle ve anlam itibarı ile farklı olan iki kelime.

Olmak fiili Her şeyden önce varlığa ihtiyaç duyar. Olmuş olan ya da olan öncesinde (öncelik sırası olarak öncesinde) var-olmalıdır. "Olmak, bir durumu, hali, formu almaktır." bunu isim cümlelerindeki "varlık" ekimiz olan, -dır, - dir, copula (koşaç) ile de anlayabiliriz.

Bu kadeh fevkalade bir elde'dir'.
Cümlesinde kadehin fevkalade bir eldeki varlığını, bulunmasını ifade ederiz.

Bu cümleyi "bu kadeh fevkalade bir elde oluyor/olmuş/olmakta" vs... Olarak kullanmayız.
Ama olmak'ı kullandığımız durumlarda varlık eki olarak '-dır'ı kullanabilmemiz bunların aynı olduğu yanılgısına götürüyor;
"Bu kadın benim arzumun ve yönelimimim yegane objesi 'oluyor'" dediğimizde bunun yerine, "bu kadın benim arzumun ve yönelimimin yegane objesi'dir'" kullanmak sorun teşkil etmez; zira olmak, öncesel olarak varlığa ihtiyaç duyar.

Ama burada kafaları karıştıran bir şey vardır ki o da ontolojide "varolanın olmaya ihtiyacı yoktur, varolan tüm oluşu geride bırakmıştır" ifadesi.

Bu ifadeye göre varlığın tüm 'oluş'u geride bırakmasından, olmamım varlıktan öncesel olduğu sonucunu çıkarmamız kafaları karıştırır.

Bu karışıklık aslında "geride bırakmak"tan kastın ne olduğunun anlaşılmamasıdır. Yukarıda kafa karıştırıcı dediğimiz ifadede söylenmek istenen şey varolanın zaten var-olmak olarak olmuş olmasıdır. Bundan dolayı var-olmak için 'olması' gerekmez. Yani "var-olmak" tek başına bir Fiildir, "olmak" başka bir fiil. "Var-olmak" ifadesindeki "olmak" türkçenin azizliğidir. Yoksa oradaki, "var-olmak" kelimesindeki "olmak" tek başına bir fiil olan "olmak" değildir.

Türkçeyle ontoloji yapacağız. Yılmak yok. Gidip kakaolu sütümü içeyim.

Edit: Ayrıca benim keşfim değil. Kimsenin değil. Dilin özü gereği böyle.
güncel Önemli Başlıklar