bugün
- topkapı sarayı bahçesine sıçan adam21
- galatasaray8
- 3 ekim 2023 manchester united galatasaray maçı69
- ufo gören insanın söyleyeceği ilk sözler21
- suriyelilerdn rahatsız olanlar allahtan rahatsızlr24
- atakergit22
- japonya da kürdistan kurmak isteyen kürtler26
- magicovento vs arbutus unedo13
- kürtsüz bir türkiye nasıl olurdu17
- dilan polat'ın kız kardeşinin çektiği video16
- büşra pekin'in son hali14
- sözlüğün en yakışıklı adamı saracadır39
- son picikan8
- yazarların en çok özlediği insanlar17
- frank lucas vs hıyar12
- selçuk bayraktar13
- husamettin kokorecsever20
- saraca17
- mustafa kemal atatürk17
- kabasakal her zaman haklıydı12
- ulu tanhu13
- her sey ups boobss icin8
- uludağ sözlük kütahya zirvesi8
- chp'nin oyunun 15 lere kadar düşmesi16
- boji9
- e f e9
- depremde ölen suriyeli mis türkler pis kokuyordu18
- türk düşmanı yazarlar14
- ayrılıkçı türkler9
- ciddiyet ve lojik12
- beyaz atli yobaz14
- magicovento39
- kılıçdaroğlu'na saldırmak atatürk'e saldırmaktır13
- uludağ sözlük'ün kullanıcı kaybının nedenleri16
- uludağ sözlük discord grubu29
- magicovento hitay ikilisi18
- do not disturb ayzek ile bir gece9
- en büyük zaafınız10
- mesai saatleri kısalacakmış19
- saraca silsüpüroğlu30
- kaza ve kader arapçadır türkleri ilgilendirmez10
- anın görüntüsü11
- yazarların son cinsel aktiviteleri26
- kürt erkeklerinin arzulanma nedenleri8
- karınızı ekmek almaya bakkala gönderir misiniz17
- muhammed in abartılmış bir kişilik olduğu gerçegi20
- bir kızın sıcaklığını hissetmek8
- her erkek aldatmaya meyillidir gerçeği10
- keyiflenmek için ne yapıyorsun22
- l l l8
ellerime çiçekler yakışmıyor artık... yoksa ben de biliyorum çiçek almayı, sevgi sözcükleri kurmayı... ama ellerime çiçekler yakışmıyor artık... yoksa ben de özledim bir buket papatya ve umutla bakan gözler ile her buluşmamızda seni mutlu etmeyi... ama ellerime çiçekler yakışmıyor artık...
evet donuk bakıyorum biliyorum, sürekli düşünceliyim, kızıyorsun buna, evet seni dinlemiyor gibi gözüküyorum, farkındayım, belkide artık hiç içten gülmüyorum haklısın...
gülümsemende hüzün var demiştin bana bakıp, o ünlü yazarın toplu eserlerindeki kapak fotoğrafına benzetmiştin bakışlarımı, afacan, bir yandan gülen ama bir yandan da hüzünlü...
çok üzdüler beni, esiri oldum farkındalığımın, baktığım her yerde kötülük gördüm, her zaman yanlış insanlarla karşılaştım, hep yanlışları sevdim...
ben çok çiçek aldım biliyor musun, hatta ilk seferinde çiçekleri kendim topladım, utana sıkıla uzattım sevgilime, çok sevindi, ya da öyle davrandı zira o çiçekleri tıpkı annemin babamın ona aldığı her çiçeği sakladığı gibi saklayacağını düşünürken ben, yere serilmiş örtünün üstünde unuttu piknikten dönerken, silkelenirken ise örtü papatyalarda uçtu gitti...
bir diğerine sürpriz yapmak için almıştım yine bir buket papatya, o beni arabada beklerken yanaşıp bir çiçekçiye, çok sevindi ya da öyle davrandı zira o çiçekleri arabamda unuttu, yaklaşık bir ay arabanın arka koltuğunda duran çiçekleri çürüdükten sonra ben attım arabadan...
birinin evine bir buket papatya ile gitmiştim, kapıyı çaldım, çok sevineceğini umuyordum, sürprizi iyice güçlendirmek için çiçekleri arkama sakladım, kapıyı açtığında suratında korku vardı, içeriden eski sevgilisi çıktı, büyük bir kavga sonrası çiçekleri klozete attım...
bir keresinde ki beni sanırım en çok o kırmıştır, uzun bir yurt dışı ziyareti dönüşünde, bavulları bir kenara fırlatıp buluşmaya giderken yine bir buket papatya almıştım sevgilime, önce çok sevindi, sonrasında başka bir hediye göremeyince, kavga çıkardı, "insan duty free'den bir parfüm alır, düşüncesiz" diye, aslında almıştım, ama bavulda kalmıştı, söylemedim, o parfüm halen evimde durur biliyor musun...
ilk kez çiçek verirken bir kıza gözlerim parlıyordu benim, sonra her çiçek verişimde daha az parladı gözlerim, daha da hüzünlendi gülüşlerim, ve artık öyle bir adama dönüştüm ki, ellerime çiçek yakışmıyor, bir çiçekçiye gitsem bana satış yapmayacaklar gibi hissediyorum, "sen artık çok şey biliyorsun; çiçek, aşk, gök kuşakları, çimenler, papatyalar artık senin için çok saf, sana yakışmaz" diyecekler diye korkuyorum...
haklılar bana çiçek satmamakla çünkü artık ellerime çiçek yakışmıyor, onca yaşanmışlıktan, onca kadından sonra, artık ellerime çiçek yakışmıyor, çiçek halen güzelliklere inananlara yakışıyor, halen saf kötülüğü görmemiş olanlara, halen umudu olanlara, bana ise hiç mi hiç yakışmıyor, okşadığı kadın saçlarından elleri nasırlaşmış bir adama hiç mi hiç yakışmıyor...
hani "seviyor, sevmiyor" diye yolarlar ya papatyaları, koparırlar ya beyaz yapraklarını, tütün içmekten sararmış gövdesinden, işte öyle yoldular tüm umutlarımı bir bir benden, ve bunu hep o kadar küstahça yaptılar ki, her koparışlarında içlerinden geçenleri duymak zorunda kaldım, "seviyor, halen seviyor, buna rağmen seviyor, enteresan sevmeye devam ediyor...".
bak yine çok konuştum, ama bil istedim ellerime çiçek yakışmadığını, çiçek güzeldir, ellerim ise çirkin, çiçek saftır ben ise kirli, çiçek anlamlıdır ben ise yitik, özetle ellerime çiçekler yakışmıyor artık... ellerim benim çok yorgun artık, o yüzden git be kadın başını başkalarına okşat artık.
evet donuk bakıyorum biliyorum, sürekli düşünceliyim, kızıyorsun buna, evet seni dinlemiyor gibi gözüküyorum, farkındayım, belkide artık hiç içten gülmüyorum haklısın...
gülümsemende hüzün var demiştin bana bakıp, o ünlü yazarın toplu eserlerindeki kapak fotoğrafına benzetmiştin bakışlarımı, afacan, bir yandan gülen ama bir yandan da hüzünlü...
çok üzdüler beni, esiri oldum farkındalığımın, baktığım her yerde kötülük gördüm, her zaman yanlış insanlarla karşılaştım, hep yanlışları sevdim...
ben çok çiçek aldım biliyor musun, hatta ilk seferinde çiçekleri kendim topladım, utana sıkıla uzattım sevgilime, çok sevindi, ya da öyle davrandı zira o çiçekleri tıpkı annemin babamın ona aldığı her çiçeği sakladığı gibi saklayacağını düşünürken ben, yere serilmiş örtünün üstünde unuttu piknikten dönerken, silkelenirken ise örtü papatyalarda uçtu gitti...
bir diğerine sürpriz yapmak için almıştım yine bir buket papatya, o beni arabada beklerken yanaşıp bir çiçekçiye, çok sevindi ya da öyle davrandı zira o çiçekleri arabamda unuttu, yaklaşık bir ay arabanın arka koltuğunda duran çiçekleri çürüdükten sonra ben attım arabadan...
birinin evine bir buket papatya ile gitmiştim, kapıyı çaldım, çok sevineceğini umuyordum, sürprizi iyice güçlendirmek için çiçekleri arkama sakladım, kapıyı açtığında suratında korku vardı, içeriden eski sevgilisi çıktı, büyük bir kavga sonrası çiçekleri klozete attım...
bir keresinde ki beni sanırım en çok o kırmıştır, uzun bir yurt dışı ziyareti dönüşünde, bavulları bir kenara fırlatıp buluşmaya giderken yine bir buket papatya almıştım sevgilime, önce çok sevindi, sonrasında başka bir hediye göremeyince, kavga çıkardı, "insan duty free'den bir parfüm alır, düşüncesiz" diye, aslında almıştım, ama bavulda kalmıştı, söylemedim, o parfüm halen evimde durur biliyor musun...
ilk kez çiçek verirken bir kıza gözlerim parlıyordu benim, sonra her çiçek verişimde daha az parladı gözlerim, daha da hüzünlendi gülüşlerim, ve artık öyle bir adama dönüştüm ki, ellerime çiçek yakışmıyor, bir çiçekçiye gitsem bana satış yapmayacaklar gibi hissediyorum, "sen artık çok şey biliyorsun; çiçek, aşk, gök kuşakları, çimenler, papatyalar artık senin için çok saf, sana yakışmaz" diyecekler diye korkuyorum...
haklılar bana çiçek satmamakla çünkü artık ellerime çiçek yakışmıyor, onca yaşanmışlıktan, onca kadından sonra, artık ellerime çiçek yakışmıyor, çiçek halen güzelliklere inananlara yakışıyor, halen saf kötülüğü görmemiş olanlara, halen umudu olanlara, bana ise hiç mi hiç yakışmıyor, okşadığı kadın saçlarından elleri nasırlaşmış bir adama hiç mi hiç yakışmıyor...
hani "seviyor, sevmiyor" diye yolarlar ya papatyaları, koparırlar ya beyaz yapraklarını, tütün içmekten sararmış gövdesinden, işte öyle yoldular tüm umutlarımı bir bir benden, ve bunu hep o kadar küstahça yaptılar ki, her koparışlarında içlerinden geçenleri duymak zorunda kaldım, "seviyor, halen seviyor, buna rağmen seviyor, enteresan sevmeye devam ediyor...".
bak yine çok konuştum, ama bil istedim ellerime çiçek yakışmadığını, çiçek güzeldir, ellerim ise çirkin, çiçek saftır ben ise kirli, çiçek anlamlıdır ben ise yitik, özetle ellerime çiçekler yakışmıyor artık... ellerim benim çok yorgun artık, o yüzden git be kadın başını başkalarına okşat artık.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar