bugün

ne verirsen bir liracilar

evet. türkiye'deki sayısı otobüs duraklarına eşit olan ne alırsan bir liracılardan sonra hayatımıza yeni bir kavram daha girdi: ne verirsen bir liracılar. eskinin yerde bağdaş kurup oturan ezik ve boynu bükük "allah rızası için bir yardım" dilencisi ayaklandı. hatta tipini ve neredeyse yaşam tarzını değiştirdi.
-abla bir lira var mı (nerden ablan oluyorum senin bi kere), der oldu.
-bayan bakar mısınız, bir liranız var mıydı acaba, der oldu.
-allah rızası için bir lira, diye bağırır oldu. (hatta eminönü'nde bir dilenci 50 kuruş verirseniz arkanızdan atıyor o parayı size)
bugün ne verirsen bir liracıların en bir garibini gördüm. istiklal'den fransız sokağı'na inen yolda "bir lira" isteyen çocuk punk'tı. saç boyası, makyaj gibi konulara muhtemelen benden çok para harcıyordu. üstü başı on numaraydı. peki bir lira onun neyineydi?
(bkz: sır perdesi aralanıyor)
(bkz: arkası yarın)