bugün

frank

irlanda yapımı çok şahane bir filmdir.


rank 2014'te vizyona giren, Lenny Abrahamson yönetmenliğindeki komedi-drama türünde bir film... Domhnall Gleeson, Maggie Gyllenhaal, Scoot McNairy oynuyor. Filme adını veren karakteri Michael Fassbender canlandırıyor.

Filmin hikayesi ingiliz punk grubu The Freshies'in üyelerinden ilham alıyor.

Film Birleşik Krallık yapımı. Ama ben irlanda yapımı demeyi tercih ediyorum.

Oyunculukların etkileyiciliğini daha ilk anlarından itibaren fark etmeye başlayacaksınız. Hele ki Micheal Fassbender'in bir takma kafayla oynaması ve hiç mimiklerini görmeden mimiklerini hissettiğiniz bu film sırf bu haliyle bile insanı alıyor, sürüklüyor.
Filmde diğer bir dikkat çekici özellik izleyeli çok olmasına rağmen hala kafamın içinde çalıp duran müzikleri... Bunun için de Stephen Rennicks'in aklına sağlık demek gerek. Filmdeki var olan tüm duyguları sadece müzikle anlatsalar yine izlenir. Aynı haz da alınır. izlediğinizde bunun aşırı iddialı bir söz olmadığını daha iyi anlarsınız.

Film umutsuz ve yeteneksiz bir müzisyenin, tanıştığı müzik grubuyla girdiği müzisyenlik yolculuğu anlatılıyor. Grubun kurucusu Frank, başına geçirdiği takma bir kafayla yaşıyor.

Film içindeki sürprizleriyle, komik dokusuyla, duygusal, yer yer sert işleyişiyle müthiş bir denge sunuyor. Sinema severlerin, hatta mesleği müzisyenlik olanların mutlaka izlemesi gereken bir film...
Konusunu da biraz özletleyelim.

Frank (Michael Fassbender), çok iyi ve üretken bir müzisyendir, liderliğini yaptığı müzik grubu üyeleri de her biri ayrı ayrı yetenekli kişilerden oluşmaktadır. Ancak klavyeci konusunda bir türlü dikiş tutturamamışlardır. Son klavyecileri kendisini denizde boğmaya çalışırken, grup arkadaşları orada olanları izlemektedir. Polisin engel olmaya çalıştığı intihar girişimi sırasında deniz kıyısına yakın oturan Jon da o gün tesadüfen deniz kenarındadır. Durumu grup elemanlarına sorar. Sonra birden kendini grubun içinde bulur. Çünkü çok yakında bir konser vardır ve klavyeci gerekmektedir.

Evet. Sinema hakkındaki bu ilk yazımı özellikle bu filme ayırdım. Çünkü sevdim. Çok sevdim. Siz de seveceksiniz.