bugün

hiç gelmeyecek birini beklemek

ölümü ölmeden yaşamaktır. onun geleceği düşüncesi bütün eylemlerinizi etkiler. yapacaklarınızı onun geleceğini düşünerek planlarsınız. ne kimseyi görür gözünüz ne bir başka yüreğe sevdalanırsınız. çünkü siz o gelecekmiş gibi yaşarsınız. oysa aklınız der ki "salak... anla artık gelmiyecek. görmüyor musun? kaç zaman geçti? ne bir haber ne bir ses var?".
üzülürsün... ağlarsın... göz yaşlarını dindiremez kimse.
herkes "yazık. değmez onun için bir damla göz yaşı. seni sevse senin yanında olurdu." der. işte o an "herkes"ten nefret edersin. çünkü bu senin sevgindir. saf ve masum... tıpkı bir çocugun annesini sevdiği gibi katıksız.
neden karışır bunca insan sevgime diye düşünürsün. aslında onlar akılcı yolu gösterirler. oysa adı aşk olan bir duygunun akılla ilişkisi yoktur. çünkü aşk yürekten hissedilir beynin algılamaz.
sana kötülük yapsa bile aşıksan aşkından vazgeçemezsin. anlamak için aşık olmak gerekir.
gelmiyecek olduğunu bilsen bile beklemek sevdiğin insanı bu dünyada yaşıyacağın en güzel "umut"tur. çünkü adı aşktır bu umudun.