bugün

hoşçakal kardeşim deniz

ayarmatör olma sevdasındaki gençlerimizin, nazım hikmet' in şiirini okumadan akılları sıra dalga geçmelerine tıp dilinde ' nazım hikmet' i aysel gürel sanma sendromu' denildiği bilgisini verdikten sonra konuyla ilgili görüşlerimize geçelim. şimdi gençler, aslansınız kaplansınız biliyorum. damarlarınızda akan milliyetçi muhafazakar coşkun kan; sizi tek bir kitabını okumadan, hakkında bir şey bilmeden bu büyük ustaya vatan haini demeye itiyor, buna eyvallah. lakin arkadaşım, insan önce şiiri bi okur. zülfü livaneli' den dinlediği şeklini orjinal zannedip de mal bulmuş mağribi gibi atlamaz. nazım hikmet şiir yazar, şarkı sözü değil. müzisyen bestelerken mısralardan birini nakarata dönüştürdü diye adama çemkirmek niyedir? lütfen yahu, bilgi kaynağı olarak sadece internet sözlüklerini ve albüm bukletlerini görmeyiniz. biraz da kitap karıştırınız. şiirin aslı aşağıdadır:

işte geldik gidiyoruz
hoşça kal kardeşim deniz
biraz çakılından aldık
biraz da masmavi tuzundan
sonsuzluğundan da biraz
ışığından da birazcık
birazcık da kederinden
bir şeyler anlattın bize
denizliğin kaderinden
biraz daha umutluyuz
biraz daha adam olduk
işte geldik gidiyoruz
hoşça kal kardeşim deniz

ya bak sen şu nazım hikmetof' un yaptığına, meğer sadece başında ve sonunda ' hoşça kal kardeşim deniz' demiş. ayıp sana zülfo, kandırıyosun genç dimağları...