yaşam

Küçücük bir bedenin yaşadığı ilk acı karşısında ağlamasıyla başlar yaşam. Ufacık bir bedendir. Korunmasız,ihtiyaçları olan,sevilmeye muhtaç ufacık bir bedenle başlarız yaşam yolculuğuna.

Kader dedikleri hayat çizgisi belirler yolumuzu öle derler. Ne yaşayacağın doğduğunda bellidir derdi anneannem.

Hep karşısında durmaya çalıştım kaderimin. Dedim ki bana çizilen yolda değil kendi çizdiğim yolda yaşayacağım ben. insanların sölediklerini kulak asmadığımda,kendi bildiğimi okuduğumda kendi kaderimi çizer kendi yaşamımı yaşarım sandım.

Tek başıma var olmaya çalıştım. Ailem her zaman en kıymetlimdir ama bazen onları bile duymadım,dinlemedim. Yaşam dedim benim yaşamım!!!

Doğru ya da yanlış kararlar verdim. Her kararımın sonucuna razı oldum. Ben yaptım diyebildim her zaman. Benim kararım ve kimse bundan sorumlu değil.

Yaşam bir anını bile kaçırmamız gereken bir hazine aslında. O kadar çabuk geçip gidiyor ki!!! içinde yeri geldiğinde en büyük mutlulukları yeri gelince de en büyük mutsuzlukları barındıran bir parça.

Bir gün biticek ve bittiğinde insanlar arkanızdan 3-5 gün ağlayıp sizi unutucaklar. Belki bazıları ara ara hatırlasa da sizli hatıralar yavaş yavaş silinmeye ve yok olmaya başlayacak.

Yaşadıklarımız sadece bize kalıcak aslında. Ne yaptık? Ne kadar aldık? Ne kadar verdik? Kimi sevdik? Kimden nefret ettik? Sadece bizim parçalarımız olucak.

Bu kadar uzun ama aynı zamanda bu kadar kısayken yaşam mutsuz olmayı kabul etmiyorum. Kimsenin beni kendi mutsuzluğuna çekmesini, dertleri ve tasalarıyla boğmasını,bencilliklerinin acısını benden çıkarmasını kabul etmiyorum.

Yaşam!!! Sadece kendimize ait olan parçamız. Ben yaşamımı güzel insanlarla,mutlu şekilde yaşamak istiyorum. Yeri geldiğinde en büyük sıkıntıların altından kalkacağım ama yine de her koşulda mutlu olmayı başarabileceğim biz olacağımız insanlarla yaşamak istiyorum.

Heyy yaşam,seni çok seviyorum !!! Ne çıkarırsan çıkar karşıma ben yine de mutlu olmayı başaracağım.