bugün

atatürk dış politikası vs rte dış politikası

aralarında bariz farklar bulunan aynı ülkenin iki farklı döneminin dış politikasıdır.

evet, atatürk askeri alanda, siyasi alanda olduğu kadar dış politika alanında da bir dahiydi.

lozan Anlaşmasından sonra Ankara'nın, Yunanistan'dan savaş tazminatı istememiş olması, dış basında konu edilmişti.
Bu konuyu, ABD Büyükelçisi General Charles Sherrill de, Mustafa Kemal'e doğrudan sordu:

"Yunanlıların müthiş yenilgisinden sonra Türkiye olarak niçin savaş tazminatı istemediniz?"

Mustafa Kemal'in yanıtı:

"Belki de çok zaman geçmeden, herhangi bir nedenle ödenememesi halinde iki millet arasında anlaşmazlıklar, gereksiz düşmanlıklar yaratabilecek olan sıkıcı ve tahrik edici yıllık tazminatın, bizim için bir önemi yoktur.
Bunun yerine Yunanistan'la dostça ilişkiler kurulması sonucu canlandırılacak ve kuşkusuz git gide artacak ticari alışverişlerden, bizim çok daha kârlı çıkacağımız inancındaydık."

bakar mısınız zekaya bakar mısınız?

daha düne kadar savaştığımız, düşman olduğumuz bir ülkeye yapılan jeste bakın, düşünceye bakın.

tabi bu jeste karşılık yunanistan da, kendilerini denize döken mustafa kemal'i "nobel barış ödülüne" aday gösterdi.

peki ya rte döneminde ne yapıldı?

dost olduğumuz suriye ile 10 numara 5 yıldız ticaret yaptığımız bir dönemde birden bire düşman olduk. sonuç yüzmilyarlarca lira zarar.

bir yanda ticaret yapalım, iki ülke dost olsun diye savaş tazminatı dahi talep etmeyen bir lider, diğer yanda daha önce "kardeşim" dediği adamı bir anda "düşman" ilan edip ülkemizi milyarlarca dolar zarara uğratan lider.

komşularla iyi geçinmek, ticaret yapmak için "yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesini öne çıkaran atatürk komşularla iyi geçinebilmek için sadabat paktı, balkan antantı gibi ittifaklar oluşturuyor, ama günümüz siyasileri bu oluşumları, bu antlaşmaları yok sayıp komşularımızla ilişkileri kesip atıyor...

ne günlerden geçiyoruz.

bir daha gelsen ya samsun'dan...