bugün
- elinin değdiği anı unutamıyorum 5 posta attım14
- ali koç9
- yorgun mermi10
- en dindar özelliğiniz22
- doğum gününde hatırlanmamak8
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak18
- sözlükte artık kızlar teklif edecek11
- kızların mesajlara geç cevap vermesi12
- şizofreni11
- düşün ki o bunu okuyor9
- anın görüntüsü19
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek11
- bacağa kramp girmesi10
- ayetullah hamaney'in mini etekli torunu9
- zall beceremiyorsan bırak git11
- 2024 eurovision şarkı yarışması13
- erkekler seks yapamayacağı kadınla arkadaş olmaz10
- erkeklerin sadakatsiz olması20
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim12
- türkiye den soğuma sebepleri20
- anneler günü12
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar21
- arkadaşlar sizce bu yüzük nasıl15
- beni özlediniz mi doğru söyleyin15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak19
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- karşı cinse giyim önerileri19
- ismet gurbuz 202411
- sözlüğe kız getirmek10
- okul müdürü nasıl korunabilirdi16
- bir erkeği cezbeden şeyler12
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- icardi1905'in sözlüğü bozması23
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız15
- libido düşmesi18
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- cami tuvaletinin paralı olması14
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- dünya bandırmalılar günü16
- platonik aşkın kalp kıran davranışları13
aralarında bariz farklar bulunan aynı ülkenin iki farklı döneminin dış politikasıdır.
evet, atatürk askeri alanda, siyasi alanda olduğu kadar dış politika alanında da bir dahiydi.
lozan Anlaşmasından sonra Ankara'nın, Yunanistan'dan savaş tazminatı istememiş olması, dış basında konu edilmişti.
Bu konuyu, ABD Büyükelçisi General Charles Sherrill de, Mustafa Kemal'e doğrudan sordu:
"Yunanlıların müthiş yenilgisinden sonra Türkiye olarak niçin savaş tazminatı istemediniz?"
Mustafa Kemal'in yanıtı:
"Belki de çok zaman geçmeden, herhangi bir nedenle ödenememesi halinde iki millet arasında anlaşmazlıklar, gereksiz düşmanlıklar yaratabilecek olan sıkıcı ve tahrik edici yıllık tazminatın, bizim için bir önemi yoktur.
Bunun yerine Yunanistan'la dostça ilişkiler kurulması sonucu canlandırılacak ve kuşkusuz git gide artacak ticari alışverişlerden, bizim çok daha kârlı çıkacağımız inancındaydık."
bakar mısınız zekaya bakar mısınız?
daha düne kadar savaştığımız, düşman olduğumuz bir ülkeye yapılan jeste bakın, düşünceye bakın.
tabi bu jeste karşılık yunanistan da, kendilerini denize döken mustafa kemal'i "nobel barış ödülüne" aday gösterdi.
peki ya rte döneminde ne yapıldı?
dost olduğumuz suriye ile 10 numara 5 yıldız ticaret yaptığımız bir dönemde birden bire düşman olduk. sonuç yüzmilyarlarca lira zarar.
bir yanda ticaret yapalım, iki ülke dost olsun diye savaş tazminatı dahi talep etmeyen bir lider, diğer yanda daha önce "kardeşim" dediği adamı bir anda "düşman" ilan edip ülkemizi milyarlarca dolar zarara uğratan lider.
komşularla iyi geçinmek, ticaret yapmak için "yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesini öne çıkaran atatürk komşularla iyi geçinebilmek için sadabat paktı, balkan antantı gibi ittifaklar oluşturuyor, ama günümüz siyasileri bu oluşumları, bu antlaşmaları yok sayıp komşularımızla ilişkileri kesip atıyor...
ne günlerden geçiyoruz.
bir daha gelsen ya samsun'dan...
evet, atatürk askeri alanda, siyasi alanda olduğu kadar dış politika alanında da bir dahiydi.
lozan Anlaşmasından sonra Ankara'nın, Yunanistan'dan savaş tazminatı istememiş olması, dış basında konu edilmişti.
Bu konuyu, ABD Büyükelçisi General Charles Sherrill de, Mustafa Kemal'e doğrudan sordu:
"Yunanlıların müthiş yenilgisinden sonra Türkiye olarak niçin savaş tazminatı istemediniz?"
Mustafa Kemal'in yanıtı:
"Belki de çok zaman geçmeden, herhangi bir nedenle ödenememesi halinde iki millet arasında anlaşmazlıklar, gereksiz düşmanlıklar yaratabilecek olan sıkıcı ve tahrik edici yıllık tazminatın, bizim için bir önemi yoktur.
Bunun yerine Yunanistan'la dostça ilişkiler kurulması sonucu canlandırılacak ve kuşkusuz git gide artacak ticari alışverişlerden, bizim çok daha kârlı çıkacağımız inancındaydık."
bakar mısınız zekaya bakar mısınız?
daha düne kadar savaştığımız, düşman olduğumuz bir ülkeye yapılan jeste bakın, düşünceye bakın.
tabi bu jeste karşılık yunanistan da, kendilerini denize döken mustafa kemal'i "nobel barış ödülüne" aday gösterdi.
peki ya rte döneminde ne yapıldı?
dost olduğumuz suriye ile 10 numara 5 yıldız ticaret yaptığımız bir dönemde birden bire düşman olduk. sonuç yüzmilyarlarca lira zarar.
bir yanda ticaret yapalım, iki ülke dost olsun diye savaş tazminatı dahi talep etmeyen bir lider, diğer yanda daha önce "kardeşim" dediği adamı bir anda "düşman" ilan edip ülkemizi milyarlarca dolar zarara uğratan lider.
komşularla iyi geçinmek, ticaret yapmak için "yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesini öne çıkaran atatürk komşularla iyi geçinebilmek için sadabat paktı, balkan antantı gibi ittifaklar oluşturuyor, ama günümüz siyasileri bu oluşumları, bu antlaşmaları yok sayıp komşularımızla ilişkileri kesip atıyor...
ne günlerden geçiyoruz.
bir daha gelsen ya samsun'dan...
Atatürk'ün dış politikası = Türk Milleti ve Devleti çıkarları ne gerektirirse akıl, mantık ve bilgiyi en üst seviyede kullanarak uygulanan politikadır!
RTE'nin dış politikası =
1. Öyle bir politika yoktur, cahil politikadan anlamaz.
2. Politika adı altında önüne gelenle yerli yersiz tartışmak, kahve ağzı ile kavga etmek, ne kadar devlet ve millet varsa alayı ile düşman olmak için bir şekilde sebep yaratmak.
3. Kendi kişisel çıkarları için olacak bütün dış politikalara yani gönüllü hizmet etmek. Yani ABD, AB, israil, Araplar vs. kim olursa olsun kendi çıkarları doğrultusunda alayı ile iş birliği yapmak! Buna Türk Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milletine karşı cephe oluşturmak dahi dahildir! Bknz; "Büyük orta Doğu Projesi".......
RTE'nin dış politikası =
1. Öyle bir politika yoktur, cahil politikadan anlamaz.
2. Politika adı altında önüne gelenle yerli yersiz tartışmak, kahve ağzı ile kavga etmek, ne kadar devlet ve millet varsa alayı ile düşman olmak için bir şekilde sebep yaratmak.
3. Kendi kişisel çıkarları için olacak bütün dış politikalara yani gönüllü hizmet etmek. Yani ABD, AB, israil, Araplar vs. kim olursa olsun kendi çıkarları doğrultusunda alayı ile iş birliği yapmak! Buna Türk Cumhuriyeti Devleti ve Türk Milletine karşı cephe oluşturmak dahi dahildir! Bknz; "Büyük orta Doğu Projesi".......
güncel Önemli Başlıklar