bugün

babanın ölmesi

bizim öldü, ağlamaktan gözlerimiz kor oldu, ve herkes bizim acımızı göremeyeçek kadar kör oldu.
bizim babamız öldü, keşke kör olsaydım şair gibi de, o yaşananları görmeseydim. annem dul bizde çok fakir kaldık, 8 yaşındaki kardeşime ancak böyle anlatabilmiştim.

dedem köyden ev verince ne varsa bu şehirde satıp borçlara verip köye yerleşmiştik. bir köy evine göre lüks eşyalarımız vardı. en güzeli de televizyonumuzdu, kocaman renkli bir televizyon. kardeşim pek alışamamıştı köy hayatına, televizyonun başından kalkmazdı.

7 ay olmuştu babayı kaybedeli, babamın kuzenleri geldi, yurt dışındaki şirketimizde 6 yıl çalışmış kuzenleri, ergen yaşlardayım ama çok merak ediyorum konuşanları, olaçakları.
çünkü 7 aydır eve birileri geliyor rahmetlinin borcu diyor, satıyoruz elde ne varsa ödüyoruz, ve annem çok ağlıyor,

olmaz dedim. bunlar babamın kuzenleri hem babam bunları kaç yıl çalıştırdı. kaç kez gurbet elde evimizde kaldılar. ben bunları düşünürken büyük olanı konuşmaya başladı

-yenge biliyorsun, abim son 4 maaşımızı vermemişti, içerde 8 maaşımız var, o zaman türkiyedeydi, rahnmetli oluncada ödeme yapılmadı, şimdi ihtiyacımız var.

- biliyorum dedi annem yine sesi titrek. bende biliyordum bunlar gidince ağlayaçak yine. biliyorum da ömer elde avuçda bişey kalmadı, babam tarla verdi yaza kadar bekleyin bir şekilde öderiz olmadı tarlayı satarız, yaza kadar bakarız bir hal çaresine

- aman yenge dedi büyük ve vicdansız olanı, o kadar ekmeğini yedik abimin, yermi sattırırız
bunları söylerken açık olan kocaman renkli televizyona göz dikmişti, kardeşim cizgi filim izliyordu.
-bak yenge şu televizyonu alalım dedi. sizde zorda kalmayın, az fazla farketmez sayarım dedi,

hiç konuşmadı annem, çatıda duran televizyonun kutusunu getirdi. rahmetlinin yurt dışından getirdiği en son eşyaydı, bir nevi son hatırasıydı.

çizgi filmin yarısında kapattı televizyonu kardeşimin mızmızlanmasına aldırmadan. ömer yardım ediyordu anneme suratında iğrenç bir ifade. sırtlayıp götürdü iki kardeş; annemin en pahalı eşyasını, benim babadan kalan son hatıramı, 8 yaşındaki kardeşimin renkli büyük ekran dünyasını.

kardeşim ağladı, ben utandım, annem kahretti,

istanbula tekrar taşınıncaya kadar televizyonumuz olmadı, kardeşim sadece komşulardan gelen televizyon sesinden çizgi filim izledi günlerce.

bizim babamız öldü, annem çok ağladı, kardeşimin filmi yarıda kapandı, ben çok utandım, biz aşırı derecede yetim kaldık.

19 yıl oldu baba, şimdi televizyonumz var baba, annemin herkesin odasında ayrı, fatih televizyoncu oldu baba, annem tiyatoracı desede, ilk filimleri iş yapmadı ama o yarıda kalan çizği filim kadar üzülmedik.
19 yıl oldu biz büyüdük herkesin odasında bir televizyon var baba ama biz hala aşırı derecede yetimiz.