atılgan bayar

sözlüklerle alakalı ilginç ve kesinlikle okunması gereken bir yazı yazmış.
-----------------

KUŞ BEYNi

Kuşlar uçabiliyor...

Tabi bu onların kuş beyinli olmadığı anlamına gelmiyor...

Eli kalem tutabilen herkes yazı yazabiliyor...

Tabi bu da, onların alçak, hain, yalancı ve korkak olmadığı anlamına da gelmiyor.

internet, eli kalem tutan herkese bir takım sözlük sitelerinde kişiliğini gizleyerek yazı yazma imkanı veriyor.

Kimliğini saklayarak iftira atabilmek de, elbette kişilik sahibi olmak anlamına gelmiyor.

Hayır, internetteki sözlük sitelerinin tanıdığı özgürlük alanında, herkesin herkes hakkındaki görüşlerini, eleştirilerini, öfkelerini, kıskançlıklarını yazmasından bahsetmiyorum.

Bunun sakıncası yoktur ve en azından benim tarafımdan hoşgörülür.

Baskılar yüzünden takma isimlerle de gerçekler yazılabilir. internet bu imkanı tanıyor. Ama o vakit, yazanın ismi sahte olsa da yazılanlar gerçek olur ve faziletli bir iştir.

Ben bu sözlük sitelerinde gençlerin arkasına sığınarak planlı bir şekilde yalan söyleyen ve tutumundan ödün vermeyenleri itibarsızlaştırmaya çalışan ödleklerden söz ediyorum.

Dün bir arkadaşım, reklamını yapmayacağım, bilmemnesözlük sitesinde senin için neler neler yazmışlar, dedi.

Baktım, bir dizi yalan ve iftira... Ama tesadüfe de benzemiyor... Hepsi aynı minvalden ilerliyor...

Bir müddet sonra, bu iftiraları haber veren arkadaşım tekrar aradı. iftiraları atanların takma isimleri üzerine çalışıp kimler olduklarını tespit etmiş. Bunlar gibi müfteri değil, gazeteci tabi, 15 dakikasını almış...

Devekuşu gibi kafalarını kuma gömmüşler ama bir yerleri açık kalmış.

Biri bir gazetenin spor müdürü...

Öteki ise, çalıştığı büyük gazetedeki işinden ayrılmış, bir dönem bir gazeteci örgütünün yöneticiliğini yapmış bir ‘looser’...

Kişilikleri yok! isimleri yok! Çünkü cesaretleri yok!

internette gençlerin oluşturduğu özgür ve yaratıcı ortama sızıp, sutre gerisinden kıskançlıklarını, garezlerini, iftiralarını akıtıyorlar...

Yolda karşılaştığımda ise saygıda kusur etmiyorlar... Dr. Jaykl... Mr. Hayde....

Ne acı, ne hazin!

Sen koskoca bir grubun koskoca gezetesinin spor müdürüsün, sen koskoca gazeteci örgütü yöneticisisin... Oturup isminle imzanla bir yazı yazmaya paçan sıkmıyor da, çocukların sitesine yalanlarını, zehirini akıtıyorsun...

Yakışıyor mu?

Gazetecilik mesleği adına utandım.

Bu zerzevatlara söyleyecek birşeyim yok. Çünkü bir önemleri yok. Kişilik sahibi olsalar, işte burda benim yaptığım gibi, altına imzalarını atarak yazarlar yazılarını...

Yer mi? Yemez!

Mahkemeye versem, isimleri telaffuz edilir, kişilikleri varmış sanılır.... Vermem....

Ama bu sözlük sitelerini kuran gençlere bir tavsiyem var. Saçının kılı ağırmış bu kötü gazetecilerin sizi kullanarak zehirlerini akıtmalarına izin vermeyin. Bırakın içlerinde kalsın, kendilerini zehirlesin.

Bu kişiliksizlere dikkat edin, hainlik bulaşmasın...internet’in özgürlüğüne hepimizin ihtiyacı var.

Hakaret ve iftiralara reklam verenlere de söyleyecek bir şeyim var.

Bana iftira atılan sayfada bir gazoz reklamı vardı. Behey gazoz aklı, senin iftiraya, yalana sponsor olmanda nasıl bir hesap var?

Yoksa, yoksa, marjinal, özgürlükçü gibi görünen bu sözlük sitesinin reklam pazarlamasını dev bir medya grubunun reklam şirketi mi yapıyor?

Olabilir mi? Olur!

Hakikaten hiç utanmıyor musunuz?
---------------

http://www.korsanhaber.com/yazar_yazi.asp?yazi=4412