bugün

konuşmak varken susmayı tercih eden kadın

konuşmak varken susmayı tercih eden kadın duygu yüklüdür. yaptığınız hareketlere anlam üstüne anlam katar. algısı daha farklıdır dünya'yı daha başka açıdan görür. bu gördükleri ne yazık ki gerçekler değil, kendi duygularının izlenimidir.

bir tartışma-ayrılık hikayesinde ise susup arkasına bakmadan kaçmaya çalışan belki de bir daha yaşadığı, kanat çırptığı topraklara hiç dönmeyecek gibi giden göçmen kuşlar gibi geçmişini arkasında bırakıp önüne bakmaya çalışan ve bunu yaparken de gururlu imajı yaratan kadındır.

konuşursa gururu incinecek, duyguları bozulacak algısını yitirecek ve gerçeklerle yüzleşecektir. bilinçaltında bu gerçekler sabah güneşi gibi parlamaktaydı. o ise eliyle gözlerini kapatarak ışığı değil karanlığı seçti. gerçeklerden kaçmayı böyle başarır kendi dünyasında. çünkü kadınların kendini kandırma mekanizması burada işlemeye başlar. konuşsaydı, yüzleşseydi yaşadıklarıyla kandırma olgusunu hiç bilmemiş olacaktı. iLK OLARAK kendisi taktı gözlüğünü, dışarıya başka pencerelerden bakmayı kendisi seçti.

konuşsaydı o pencereler açılacak, bedeni havayla temas edip gerçeği tadacaktı. konuşmamayı kendisi seçti ve de adına gurur dedi. arkasına bakmayacaktı hiç. çünkü toz bulutu gibiydi arkası ama kalbiyle beyninde yaşanan çatışmalarda kendisi yenik düştü.

yaşamak istediği duygularıydı. özgür iradesi esir kaldı. sustu. bu sefer duyguları konuştu. kabuğuna çekildi adına da gurur dedi. bu duygu tiyatrosunda. konuşunca büyüsü kaçıyormuş, rüyadan uyanmış gibi olacağını sanıyormuş. yine kendini kandırmayı başarabilmişti.

oyun bitti ama hiç kimse alkışlamadı bu dramada. perde kapandı. oyunun adı gururdu. o da oyunuyla gurur duydu. başını yana çevirip gözleriyle arkasına bakmakla bakmamak arasında gidip gelirken.