bugün

dokun bana

cennetin kapısında sorulan, sık sık sözünü ettiğin iki soruya vereceğin o cevaptaki, beyaz t-shirte sahip olduğumda gelebilirim momos.
üstelik günaha hiç ilişmedim. nasıl yapıştırdı tanrıların tanrısı bu yaftayı üzerime?
sana olsam olsam
biraz, güldüğünde oluşan dudak kıvrımından, biraz da sırtından aşık olurum.
beni anneme söyleme, söyleme kimseye beni. sesi dahil uçurumdan sarkmış bir kadınım. adını seslensem düşeceğim.
adımı seslensen ağzımı açmayan bıçak gırtlağımı doğrayacak. başkasının bulutu üzerine yağmur olsun istiyorsun.
isteme.
yağarsam kan damlacıklarıyla yıkarım sokaklarını,
yağarsam çok katilin tek makdülü bedenimden korkarsın.
neresinden tutsan öldürürsün ölümü?
ölüm ölse, tuttuğun yerden doğar mıyım ellerine, masum bakışlarımın olduğu zamanlardan tekrar?
uzun saçlarımdan, kısa tırnaklarımdan, ikiye bölünmüş göğüs kafesimden tut.
sabahın altısından, ısınmayan yatağından, düşen omuz askısından tut.
neresinden tutarsan tut, bir piyano tuşunun üzerine fırlat beni.
senin notanı sonsuza dek çalacağım.
dokun bana momos.
yaralarımdan dokun.
Kasımda öldüm şubatta doğmalıyım.