bugün

the god delusion

yanılgının tanrısı olmamasını beklediğim kitap.

Çünkü tanrının varlığı yokluğu sorunu bir mantık sorunu, önerme sorunu ya da bilimsel deney veya kanıt sorunu değildir. Toplumsal ilişki sorunudur. Tek başına, tanrının olmadığına dair bilimsel kanıt aramak, varlığına dair bilimsel kanıt aramak kadar idealizm kokan bir yaklaşım olabilir ancak.

Okumadan ağzına sıçtım vesselam kitabın.

edit: öncelikle tanrının varlığına inanan birisi değilim. Kitabın Sunumun Tanrı'nın yokluğu için "bilimsel kanıt"a yapılan vurgular bana Marx ve Engels'in din konusunda yazdıkları aklıma geldiği için yazdım.

Marx ve Engels diyalektik için deli gibi doğadan kanıt sunarlarken, bilime deli gibi yapışırlarken, ki özellikle Doğanın Diyalektiği buna güzel örnektir;

düşünceleri için her sosyal, fen bilimsel, hatta matematik gibi, türlü bilimsel kanıta başvurularken, ki MarxIn matematik notları gibi sağlam bir kitap vardır, lise matematiğini bilerek anlamak zordur;

ve deli gibi din yoktur, tanrı yoktur derlerken,ateistliklerini bangır bangır söylerlerken, yazdıkları yığınla kitap içinde tek bir satır dahi tanrı'nın yokluğu için bilimsel kanıt aramaya girişmemişlerdir. Çünkü tanrı'nın varlığının öncelikle ve öncelikle "inanca" dayalı olduğu; ve bu inancında hem insanların doğa ile girdikleri ilişkiye dayalı bilgi sorunu olduğu , hem de dinin bizati sınıflı toplumun bir ürünü olduğu vurgusunu yapmakla yetinmişlerdir. Ve bu öncüllere dayanarak dinin anacak sınıfsız bir toplumda yok olacağını açık ve seçik kanıtlamışardır. Hem de bilismel olarak. Ama Tanrı yoktur için bilimsel kanıt aramamışlardır.

Sanırım bunları söylemek için bu kitabı okumaya gerek yok. Açıkçası ateistliğimi pekiştirmek için de olsa bu kitabı alıp ben şahsen okumam.