eski sevgili

tam giderlerken hep uyarırım bunları. başlarına gelecekleri söylerim. dinlemezler tabiki. kısa vadedeki sahte mutlulukları orta vadede pişmanlık, uzun vadede üzüntü ve depresyona neden olacaktır. karşılarına çıkacak yeni insanların nasıl olacağını ve nasıl olmayacağını da belirtirim. sonra hep haklı çıkarım. eski sevgilim kıskançtı. öyle böyle değil. ha ben de psikopatlaşabilen bir kıskançlık taşırım. zaman zaman ortalığı dağıtırım bu uğurda. o yüzden iki psikopat olarak iyi anlaşırdık. birbirimizi sahiplenirdik. ben mesela bir erkek olarak gündüz vakti markete bile gitsem laf yerdim. akşamları geceleri onsuz dışarı çıkmak falan onlar ütopik olaylardı zaten. uyardım bak dedim kimse böyle hayatından bu kadar fedakarlık yapmaz, kimse seni bu kadar sevmez, kıskanmaz bak gidiyorsan da haberin olsun dedim giderken. hebele hübele kim takar yalova kaymakamını tabi. yine haklı çıkmanın haklı gururunu yaşıyorum. hanımefendinin yeni sevgilisiyle ortamlarda denk geliyoruz şimdi. publarda, karaoke barlarda karı kız peşinde koşuyor buz gibin havalarda giydiği kısa kollularıyla eleman. içimden diyorum gündüz vakti sokağa çıkmasına karışabildiğin adamdan gece muhtemelen senden habersiz barlarda karı kız peşinde koşan elemana düşmüş olduğunu görmek çok hoş. attan inip eşeğe binmem diyenler genelde eşeğe bile muhtaç kalırlar. insanların tükürdüklerini yalaması zordur. geri dönmek isteseler de dönemezler. o yüzden yere tükürmemek gerekir. havaya doğru tükürün, pişman olursanız yere düşmeden havada yakalarsınız.