bugün

dracula untold

bir garip filmdir. dracula - başlangıç. çevirinizi yiyeyim.

tarih sayfalarında kazıklı Vlad, kazığa geçiren vlad (vlad the impaler), kazıklı voyvoda, şeytanın çocuğu, rüzgarın oğlu, müdürün
kızı gibi isimler/lakaplar ile bilinen eflak beyi (batı dünyasına göre transilvanya ve çevresi) vlad tepes'in hikayesini konu alan
bu filmi izledim. öyle murat bardakçı gibi magazin forever seviyesinde tarih bilen biri değilim ama çok şükür beş duyum çalışıyor,
az da kafam basar hani; izledikten sonra "ne acayip lan" dedim kendi kendime.

aha da sebepleri:

spoiler uyarısı!!---------------------------------------------------------------------------

- osmanlı'nın saraydan bac (vergi) olarak küçük yaştaki prensleri aldığı, yetiştirdiği (!) ve sonra da düşmanlarının üzerine
saldığı hemen herkesçe bilinir elbet. vlad da bunlardan biridir, barış ister, çok görmüştür, geçirmiştir ama "bir köyü kazığa
geçireyim ki, diğer on köy korksun kaçsın canını kurtarsın" argümanı ne kadar da saçmadır! gelen osmanlı ordusu, hakkında o zamana
kadar anlatılanlar yeterince korkutucu değildir de, illa millet kazığa geçince mi durumun vehameti anlaşılmaktadır. bu kadar
mankafa olan Balkan'lı milletlere az biledir lan.

- ortaçağ avrupası dediğin ne zaman bu kadar hümanist oldu? kasaba kasaba gezip düzine düzine gayrımeşru çocuk yapan saray piçleri
"yıvrımm, evladımm, senin saçının tek kılına gurbann" diye karşısındaki koca imparatorluğa atar gider yapar oldu? bir eflak prensi
ne zaman akşam işinden dönüp oğluyla ilgilenen/şakalaşan postmodern baba rolüne büründü? tarih filmi yapıp da tarihi afedersiniz
sigine takmayan para babası yönetmenlik yerine dibine batsın.

- yıllar boyu osmanlı'da eğitim görüp, insanlarının arasında yaşayıp hala türkçeyi nikaragua aksanıyla konuşan devşirme ney lan?!
onca cgi'a, özel efekte harcadığın parayı iki tane türk dublaj sanatçısına veremedin mi? haydi vlad zaten sizden tiksinirdi,
yurduna geri döndüydü, hamza bey dediğiniz komutan (herhalde komutan) neden hürrem sultan gibi konuşuyor o türkçeyi?

- avrupalı'nın en çok çektiği devlet/imparatorluk osmanlı, tamam, anladık kuyruk acısı vs fakat karşınızdakilere türk türk deyip
durmak inceden subliminal mesajı dayamak değil de nedir? o dönemde "anam türkler geliyor, canım türkler geliyor" diye bağrıştınız
tamam da, tüm türk devletleri aynı politikaları izlemiş, aynı "barbarlığı" yapmışçasına slogan kabilinden konuşmak; bir millete
karşı düşmanlık beslemekten başka amaç taşımaz. derseniz ki "biz tarihe uygun olsun diye öyle konuşturduk karakterleri", "ben de bi
sigigit lan burdan" derim. sanki her detaya özen göstermişsiniz de bi tek leylek kalmış. haydi lan oradan!

- filmin sonlarına doğru sultan mehmet'i de vlad'a öldürterek 600 senelik fantezinizde mutlu sona ulaştınız aferin. filmin başı ve
sonundaki "end credits" kısmında "bu hikayenin tamamı/bir kısmı hayal ürünüdür" vs yazmadığı için de, ya cahilliğiniz için ya da
maksatlı yaklaşımınız için gıyabınızda tüm hollywood'u bir kez daha kınıyor, "çekeceğiniz filme sokayım afedersin" diyorum.

spoiler uyarısı!!---------------------------------------------------------------------------

son olarak, bunun insanı zorla milliyetçi yapmak ve reaksiyon alıp mağduru oynamak üzere tasarlanmış bir yalan-dolan kumpası
olduğunu düşünmeye başladım. filmin imdb adlı sitedeki puanını düşürmek üzere organize olan inci sözlük tayfası bu düşüncemi hayli
kuvvetlendirdi. eğer tarih kisvesi altında böyle global yalanlara tepki göstermek milliyetçilik ise milliyetçiyim, umrumda bile
değil. ben sinemayı seven, sadece kendince film izlemek isteyen biriydim ama sinematografik (ki teknik açıdan bence o da
tartışılır) bir dizi yalan izledim.