bugün

ak parti

yaptığı şeylerin doğru veya yanlış olmasıyla ilgili değil, arkadaki niyetle ilgili sıkıntıları barındıran parti. sen hem inceden inceye atatürkü toplumu değiştirmeye uğraşmakla, batılılaşmayı dayatmakla suçla (ki bunda kısmen hakları da var bence) hem de onun 20. yyın ilk yarısında yaptığı bu şeyleri, 21. yyda yapmaya çalış... olacak şey değil.

öte yandan her tarafından cehalet akan bir hükümet. aslında akp kurmayları arasında gerçekten bilgili insanlar da var. her ne kadar kendisine çok derin bir sevgi beslemesem bile, dış işleri politikasını çok yanlış bulsam da, davutoğlu buna bir örnektir. ancak recep tayyip erdoğan ve bazı bakanları o kadar cahilce konuşuyorlar ki bazen, bu hükümetin hangi politikasına güvenebiliriz ki diye sorgulamak zorunda kalıyoruz kendimizi.

siyasette yetki ve sorumluluk paraleldir. 3 partili koalisyon döneminde son yılların en büyük krizini yaşadık mesela. ama bugün mhp yine döndü dolaştı o günkü oylarına erişti neredeyse. çok az insan o krizden mhpyi sorumlu tutar. neden? çünkü yetkileri azdı. az yetki = az sorumluluk

akp döneminde olanlarsa tam tersi. nasıl ki demokrat partinin ilk döneminde küresel pamuk krizi sayesinde ekonomide işler iyi gitmişse, ve halk bundan dolayı dpyi ödüllendirmişse; akp döneminde de küresel bolluk akpnin işine yaradı. tek parti iktidarında işler böyledir. iyi giden bir şey varsa hepsi iktidara mal edilir. nitekim kimse kemal derviş döneminde başlatılıp da akp döneminde devam ettirilen mali düzenlemelerden, bddknın etkisinden bahsetmedi de bu dönemde. bunda anormal olan bir şey yok. bu iş, abdde de böyledir, başka ülkelerde de.

ama akp bu işi biraz fazla ileriye götürdü. aslında buna biraz da mecbur kaldılar. akpyi kapatma davası, hukuk tarihi açısından eşine zor rastlanılır bir olaydır. sonra 2008deki e-muhtırayı da unutmamak lazım ayrıca. akp de bu durumda iktidarını sağlamlaştırmak adına bir takım düzenlemelere gitme gerekliliği duydu paralel olarak. ancak sonrasında bununla da yetinmediler. sonuç olarak bugün geldiğimiz noktada siyasetten tarihe, futboldan sanata, sosyal yaşamdan dini inançlara kadar çok geniş bir skalada çok geniş bir kudret kurdu akp. fakat muktedir olamadı. çünkü basit bir şekilde açıklamak gerekirse, gerekli kadro gücüne sahip değildi. özellikle cemaatle ayrıştıktan sonra.

şimdi geldiğimiz noktada, "her işe bir tanıdık" modeliyle ülkeyi dönüştürmeye çalışan iktidar, bunu beceremiyor. beceremeyecek de. kimse de başaramaz. ülkede spordan ahlaka, kültürden sanata her şey çöküyor. yıkılıyoruz resmen. üstelik 21. yyda yaratılmaya çalışılan bir yandaş medyanın varlığı da muhalif insanlara samimiyetsiz geliyor. bu da iktidara duyulan öfkeyi artırıyor. nasıl ki bir dönem akpye destek vermek normalse, bugün de bu tepkiler normaldir. yok kardeşim bana hiç de gelmiyor, çok da güzel yönetiliyoruz diyorsanız siz de bir ekonomik krize kadar bekleyin en azından. o zaman siz de dediğime geleceksiniz.