bugün
- anın görüntüsü17
- anneler günü12
- erkekler götünüze değil yaptığınız pastaya bakar28
- beni özlediniz mi doğru söyleyin15
- eloande ile evlenip sözlüğü huzura kavuşturmak23
- uludağ sözlükte yazmanın hiçbir anlamı olmaması24
- ismet gurbuz 202411
- türkiye den soğuma sebepleri21
- sözlüğe kız getirmek10
- 2024 eurovision şarkı yarışması12
- okul müdürü nasıl korunabilirdi16
- komşuyu arabanın arkasına bağlayıp sürüklemek8
- erkeklerin sadakatsiz olması13
- benim başörtüm var arabamı yanlış park edebilirim11
- can yaman erkekse sözlük erkekleri ne11
- bir erkeği cezbeden şeyler12
- fazla mastürbasyon yapan erkek9
- kimsenin okumadığı sözlükte yazar olmak11
- niyetin ciddi mi klişesi13
- uludağ sözlük kapatılacak11
- yorgun mermi8
- icardi1905'in sözlüğü bozması31
- karşı cinsi tavlamak için ne yaparsınız15
- libido düşmesi18
- 45 yaş üstü kadınların muşmulaya dönmesi10
- kızların yedek listesi9
- yazarların kız çocuğu olursa koyacağı isimler9
- cami tuvaletinin paralı olması14
- karşı cinse giyim önerileri15
- sözlükteki feyk hesap sahipleri tespit edilecek9
- evlilik yaşı kaç olmalıdır12
- dünya bandırmalılar günü16
- sözlükte artık kızlar teklif edecek8
- insan olmaya ceyrek kala'yı eloande den kapmak17
- platonik aşkın kalp kıran davranışları13
- eric bana9
- sözlük yazarlarının tatlıları13
ismi gibi pek AK olmayandır.
kısaltması akape dir. açılımını siktir et.
ismiyle tam tersi özelliklere sahip kara mizahın en önemli türkiye temsilcisi olan partidir.
cumhuriyet tarihi boyunca asker, siyasetçiler ve medya eliyle yapılmış her türlü katakullinin dibine kadar ekmeğini yiyen ve belli ki bir süre daha yemeye devam edecek parti.
aklığı sadece isimde kalan partidir.
her yol mubahtır partisi. bu adamların dindar görünüp oyları cukkalayıp her türlü hukuksuzluğu yapıp üstüne üstlük bir de savunmaları çok acayip.
seçmenleri iki yüzlüdür. kendi vekilleri istiklal marşının iki kıtasını okuyamazken başka insanlara bok atmaya bayılırlar:
http://www.youtube.com/watch?v=I4AQDz8PVrk
http://www.youtube.com/watch?v=I4AQDz8PVrk
2002 yılında Rüşvet, hırsızlık ve yolsuzluklarla mücadele edeceğini açıklamış 2014 yılına gelindiğinde yaptıkları kongrede bu kavramların yanından geçen cümleler bile kurmamışlardır.
Her seferinde chp nin ve diğerlerinin eline veren parti.
49 vatandaşımızı ışid in elinden kıllarına bile zarar gelmeden çekip çıkarmış hükümet partisi. helal olsun.
ülkenin amk parti. ortaokulda başörtüsünü de serbest bıraktılar amk, yakında çarşafa da tamam diyecekler, ülkenin amk bunlar.
Ak mak ayip oluyor partisidir.
Kıçı açık gezen kız çocuklarına hak verip kapanmak isteyen kız çocuklarına karşı çıkan itlerin bitiremeyeceği parti.
orta öğretimde türban özgürlüğünü getirerek bir özgürlükçü adım daha atmış alnı ak insanların partisi. özgürlük zoruna gidiyor bazı oçelerin.
Ülkeyi her geçen gün bölüp kaos a sürükleyen, her yıl nereyi özelleştirilelim para kalmayacak diye düşünen. Suriyelileri sokak hayvanı gibi ülkeye alıp köprülerde dilenmeye mahsur bırakan, sözde ılımlı islami kimliye sahip bakara makarcı bakanları bulunduran halkın çoğunluğu tarafından sevilen parti.
sığır çobanlığını en iyi yapan parti.
bu partiyi ağır bir şekilde eleştirip yerin dibine sokanı da, mükemmelleştirip yaptıkları çoğu şeyi doğruymuş gibi göstereni de aynı seviye cahil, aptal, kör görmekteyim.
Yaptığı birçok şey doğru ve birçok şey yanlış olan parti.
Yaptığı birçok şey doğru ve birçok şey yanlış olan parti.
yaptığı şeylerin doğru veya yanlış olmasıyla ilgili değil, arkadaki niyetle ilgili sıkıntıları barındıran parti. sen hem inceden inceye atatürkü toplumu değiştirmeye uğraşmakla, batılılaşmayı dayatmakla suçla (ki bunda kısmen hakları da var bence) hem de onun 20. yyın ilk yarısında yaptığı bu şeyleri, 21. yyda yapmaya çalış... olacak şey değil.
öte yandan her tarafından cehalet akan bir hükümet. aslında akp kurmayları arasında gerçekten bilgili insanlar da var. her ne kadar kendisine çok derin bir sevgi beslemesem bile, dış işleri politikasını çok yanlış bulsam da, davutoğlu buna bir örnektir. ancak recep tayyip erdoğan ve bazı bakanları o kadar cahilce konuşuyorlar ki bazen, bu hükümetin hangi politikasına güvenebiliriz ki diye sorgulamak zorunda kalıyoruz kendimizi.
siyasette yetki ve sorumluluk paraleldir. 3 partili koalisyon döneminde son yılların en büyük krizini yaşadık mesela. ama bugün mhp yine döndü dolaştı o günkü oylarına erişti neredeyse. çok az insan o krizden mhpyi sorumlu tutar. neden? çünkü yetkileri azdı. az yetki = az sorumluluk
akp döneminde olanlarsa tam tersi. nasıl ki demokrat partinin ilk döneminde küresel pamuk krizi sayesinde ekonomide işler iyi gitmişse, ve halk bundan dolayı dpyi ödüllendirmişse; akp döneminde de küresel bolluk akpnin işine yaradı. tek parti iktidarında işler böyledir. iyi giden bir şey varsa hepsi iktidara mal edilir. nitekim kimse kemal derviş döneminde başlatılıp da akp döneminde devam ettirilen mali düzenlemelerden, bddknın etkisinden bahsetmedi de bu dönemde. bunda anormal olan bir şey yok. bu iş, abdde de böyledir, başka ülkelerde de.
ama akp bu işi biraz fazla ileriye götürdü. aslında buna biraz da mecbur kaldılar. akpyi kapatma davası, hukuk tarihi açısından eşine zor rastlanılır bir olaydır. sonra 2008deki e-muhtırayı da unutmamak lazım ayrıca. akp de bu durumda iktidarını sağlamlaştırmak adına bir takım düzenlemelere gitme gerekliliği duydu paralel olarak. ancak sonrasında bununla da yetinmediler. sonuç olarak bugün geldiğimiz noktada siyasetten tarihe, futboldan sanata, sosyal yaşamdan dini inançlara kadar çok geniş bir skalada çok geniş bir kudret kurdu akp. fakat muktedir olamadı. çünkü basit bir şekilde açıklamak gerekirse, gerekli kadro gücüne sahip değildi. özellikle cemaatle ayrıştıktan sonra.
şimdi geldiğimiz noktada, "her işe bir tanıdık" modeliyle ülkeyi dönüştürmeye çalışan iktidar, bunu beceremiyor. beceremeyecek de. kimse de başaramaz. ülkede spordan ahlaka, kültürden sanata her şey çöküyor. yıkılıyoruz resmen. üstelik 21. yyda yaratılmaya çalışılan bir yandaş medyanın varlığı da muhalif insanlara samimiyetsiz geliyor. bu da iktidara duyulan öfkeyi artırıyor. nasıl ki bir dönem akpye destek vermek normalse, bugün de bu tepkiler normaldir. yok kardeşim bana hiç de gelmiyor, çok da güzel yönetiliyoruz diyorsanız siz de bir ekonomik krize kadar bekleyin en azından. o zaman siz de dediğime geleceksiniz.
öte yandan her tarafından cehalet akan bir hükümet. aslında akp kurmayları arasında gerçekten bilgili insanlar da var. her ne kadar kendisine çok derin bir sevgi beslemesem bile, dış işleri politikasını çok yanlış bulsam da, davutoğlu buna bir örnektir. ancak recep tayyip erdoğan ve bazı bakanları o kadar cahilce konuşuyorlar ki bazen, bu hükümetin hangi politikasına güvenebiliriz ki diye sorgulamak zorunda kalıyoruz kendimizi.
siyasette yetki ve sorumluluk paraleldir. 3 partili koalisyon döneminde son yılların en büyük krizini yaşadık mesela. ama bugün mhp yine döndü dolaştı o günkü oylarına erişti neredeyse. çok az insan o krizden mhpyi sorumlu tutar. neden? çünkü yetkileri azdı. az yetki = az sorumluluk
akp döneminde olanlarsa tam tersi. nasıl ki demokrat partinin ilk döneminde küresel pamuk krizi sayesinde ekonomide işler iyi gitmişse, ve halk bundan dolayı dpyi ödüllendirmişse; akp döneminde de küresel bolluk akpnin işine yaradı. tek parti iktidarında işler böyledir. iyi giden bir şey varsa hepsi iktidara mal edilir. nitekim kimse kemal derviş döneminde başlatılıp da akp döneminde devam ettirilen mali düzenlemelerden, bddknın etkisinden bahsetmedi de bu dönemde. bunda anormal olan bir şey yok. bu iş, abdde de böyledir, başka ülkelerde de.
ama akp bu işi biraz fazla ileriye götürdü. aslında buna biraz da mecbur kaldılar. akpyi kapatma davası, hukuk tarihi açısından eşine zor rastlanılır bir olaydır. sonra 2008deki e-muhtırayı da unutmamak lazım ayrıca. akp de bu durumda iktidarını sağlamlaştırmak adına bir takım düzenlemelere gitme gerekliliği duydu paralel olarak. ancak sonrasında bununla da yetinmediler. sonuç olarak bugün geldiğimiz noktada siyasetten tarihe, futboldan sanata, sosyal yaşamdan dini inançlara kadar çok geniş bir skalada çok geniş bir kudret kurdu akp. fakat muktedir olamadı. çünkü basit bir şekilde açıklamak gerekirse, gerekli kadro gücüne sahip değildi. özellikle cemaatle ayrıştıktan sonra.
şimdi geldiğimiz noktada, "her işe bir tanıdık" modeliyle ülkeyi dönüştürmeye çalışan iktidar, bunu beceremiyor. beceremeyecek de. kimse de başaramaz. ülkede spordan ahlaka, kültürden sanata her şey çöküyor. yıkılıyoruz resmen. üstelik 21. yyda yaratılmaya çalışılan bir yandaş medyanın varlığı da muhalif insanlara samimiyetsiz geliyor. bu da iktidara duyulan öfkeyi artırıyor. nasıl ki bir dönem akpye destek vermek normalse, bugün de bu tepkiler normaldir. yok kardeşim bana hiç de gelmiyor, çok da güzel yönetiliyoruz diyorsanız siz de bir ekonomik krize kadar bekleyin en azından. o zaman siz de dediğime geleceksiniz.
zaman zaman ağır eleştirilere maruz kalmıştır;
Ülkenin başına gelen en kötü şeydir.
Dikkat yüksek miktarda hırsız, yalancı ve hain ihtiva eder.
türkiye ekonomisini atatürk zamanında olan bataklıktan kurtarıp şu anda amerika ve çinden sonra en büyük 3. ekonomi haline getirmiştir ama bu olumlu tablonun gösterilmesi düşman yaratacağından şu anda açıklanmamaktadır kamuoyuna.
"ak" falan değildir..
2001 yılında Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan Türk siyasî partisidir. Şu anki genel başkanı Ahmet Davutoğlu partinin 2. genel başkanıdır. AK Parti ilk yerel seçimini 23 Mart 2003 tarihinde Çorum'da kazandı. 2004 yılında yapılan yerel seçimlerde, il Genel Meclisi seçim sonuçlarına göre %41.67'lik oyla birinci olan parti, belediyeler bazındaki sonuçlara göre ise 1.950 belediye kazandı. 15 büyükşehir belediyesinden 11'ini de kazanarak Ege ve Güneydoğu Anadolu'daki bazı il belediyeleri hariç tüm Türkiye'de başarılı oldu. 2007 yılında yapılan genel seçimlerde, daha öncesinde meydana gelen cumhurbaşkanlığı seçimleri tartışmaları ve 27 Nisan Bildirisi gibi tartışmaların ardından, %46.58'lik bir oy oranı ile Türkiye tarihinde hükümette bulunan bir parti olarak girmiş olduğu seçimlerde oy oranını arttıran birkaç partiden biri oldu. Türkiye'nin 81 ilinin, Tunceli hariç 80'inden milletvekili çıkardı. 2011 genel seçimlerinde ise neredeyse %50 oranında ve yaklaşık 21 buçuk milyon oy alarak 326 milletvekili çıkardı.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar