bugün

cahil bir milletin iradesine saygı duymak

Oy hakkı eskiden asillere, daha sonra vergi verenlere tanınmış, genel oy hakkı demokratik bir kazanım olarak yerleşmiştir.

Buna paralel olarak türlü-çeşitli hile, oy satın almak ve kandırma mekanizmaları gelişmiştir. Medyanın her köşeye ulaşabilmesiyle de oyları etkileme olanağı katlanmıştır.

Genel oy hakkı için mücadele edenler, bu hakkın kullanılışında kerkesin kendileri gibi az çok bilgi sahibi ve düşünmeye çalışan insanlar olacağını sanmışlardır. Yani insanlığın şimdiki durumunu değil olması gerektiği şeklini temel almışlardır.

insanlığın (bölgesel farklılıklarla) varmış olduğu sınırlı düşünme yetisini bilenler de bu yetiyi sınırlayarak iktidar olma yollarını aramakta ve bulmaktadır.

'Halkın iradesi' güzel bir hayaldir. hedeflenmesi gerekir. Ama sahtekârlık ürünlerini demokrasi ve halkın iradesi olarak satmak kalpazanlığın dik alâsıdır.

Konu, şimdiki uygulamanın demokrasi olup olmadığı, hatta demokrasinin en iyi yönetim biçimi olup olmadığı değil. Genel oy hakkının yerine ne koyacaksınız? Teokrasi mi? Aristokrasi mi? Plutokasi mi? Aydın olan ve ve/veya geçinenler kendi oylarını sıradan vatandaşınkine üstün görebilir. O halde ne yapmalı? Seçimleri kaldırmalı mı?

iyiliksever bir diktatörlük (ki genellikle orduya dayanmak zorundadır) çekici olabilir. Ama bir kez 'iyiliksever' olup iktidara gelenin iyiliksever kaldığına çok az rastlanır. Karakteri bozan nalet bir tutkudur iktidar.

Bu nedenle aydın arkadaşım, halkın demagojiye kapılmasına, kandırılmasına engel olmak istiyorsan çalışacaksın. Bilgilenecek ve bilgilendireceksin. Siyasi iktidarın vazgeçemeyeceği kadrolar olmaya çalışacaksın - ki siyasi iktidarı en azından yürütme organlarında sınırlayabilesin. Giderek, 'sıradan vatandaş'tan daha ileri, daha uzağı görebilen politik bir güç oluşturmaya çalışacaksın.