bugün

düriye min güğümleri kalaylı

Güzide bir türkümüzdür. Düriye, isminden de anlaşılacağı üzere bir köylü kızıdır. Şehirli olsa Ayça Mayça olurdu değil mi? Evet. On puan. Burjuva kompleksi budur işte. Neyse. Ayrıca, güğümlerini periyodik olarak kalaylatmasından anlıyoruz ki, bu köylü kızı Düriye, aynı zamanda hijyene çok önem veren bir insandır. Zira güğüm; tek kulplu, uzun boyunlu, ağzı dar, içine su ve benzeri şeyler konan bakır kaptır ki, düzenli aralıklarla kalaylanmadığı takdirde sağlıksız sonuçlar doğabilir. Tüm bunlara ilave olarak, Düriye'nin fistan giymiş olması da farklı yorumlara yol açmıştır. Kimileri, fistan adı verilen köylü elbisesinin modern bir kadına yakışmayacağını, Düriye'nin bu anlamda kılık kıyafet devrimine muhalif bir tavır içinde olduğunu ve asılması gerektiğini söylemişlerdir. Zihinsel özürlü batılılaşma taraftarları, fistan sözcüğünün bize batıdan geldiğini bilselerdi (italyanca fustagno, Yunanca phoustani) herhalde bu iddialarından hemen vazgeçer, bu defa da kamusal alana fistansız girilmesini yasaklamaya kalkarlardı. Neyse.

Düriye'nin fistan giymesi bir yana; eteklerinin alaylı olması da'yine çok tartışılan bir mesele olmuştur. Bilindiği üzere,insanlar 'mektepli ve alaylı' olmak üzere iki kısımdır. ilginç bir şekilde, mektepli kızların etekleri kısaldıkça kısalmaktadır. Ve hiç kimse, "Gençlerimiz, gâvurların kültürüne, yaşam tarzına,kılık kıyafetine özenir haldeyse, bu, vatanın yeniden işgal edildiği anlamına gelir." dememektedir. işte Düriye de sırf bu kötü gidişe dur demek ve kültürel emperyalizme direnmek için uzun etek giymekte, batılı olmayı reddetmekte, öz kimliğine sahip çıkmakta ve 'mektepli' olmaktansa 'alaylı' olmayı şeref saymaktadır.

Döktüm kurtlarımı sözlük bu kuş uçmaz kervan geçmez başlığa. Seviyorum seni.
güncel Önemli Başlıklar