bugün

vozvrashcheniye

Bu filmi şöyle tarif etmek yanlış olmayacak:
izledikten sonra yıllarca geçmeyecek kocaman, derin bir iç sızısıdır.

Film tamamlandıktan kısa süre sonra kardeşlerden büyük olanı canlandıran Vladimir Garin'in yine filmin mekanlarından biri olan gölde boğularak hayatını kaybetmiş olması
filmin bir yanını tamamlayan duygusal bir etken sanki.

Filme gelecek olursak;

--spoiler--

vozvrashcheniye, genel olarak dini yönü ağır basan bir film.
hristiyan inancına göre; isa dünyaya tekrar gönderilecek. Ona inanlar ve inanmayanlar olacaktır.

Filmi bu temel bilgi ışığında elen aldığımız zaman;
yıllar sonra iki kardeşin, anneleri ve anneanneleri ile yaşarken babalarının bir anda çıkagelmesi isa'nın dünyaya tekrar dönüşüne bir atıftır.
Bu beklenmedik misafir karşısında yıllarca babasız yaşayan çocuklardan büyük olanı onu kabul edip, itaat etmeye başlar. Küçük olan ise babasına inanmayıp,
onun sürekli olarak neden döndüğünü sorgular.
Filmin içinde bu düşünceyi güçlendiren çok fazla detay mevcut:

En belirgin olanlar:
Çocukların daha önceden hiç görmedikleri babalarını ilk gördükleri an, birden çıkagelen bu adamın babaları olduğundan emin olmak için çeşitli isa tasvirlerinin resmedildiği
bir kitabın arasından babalarının eski bir fotoğrafını çıkarırlar. Fotoğrafa baktıktan sonra gelen kişinin babaları olduğuna karar verirler.
Yine bu sahnenin akabinde bir yemek sofrası kurulur. Baba sofranın en başındadır ve çocuklarına şarap ikram eder. Bu sahne dini yönde ele alındığında;
isa'nın havarileri ile yediği son akşam yemeğini çağrıştırır. (bkz: The Last Supper)

Babanın yıllar sonra çıkagelmesinin isa'nın yeryüzüne dönüşünü simgelediği açıktır.
bu noktadan sonra Andrey Zvyagintsev, dine karşı tutumunu belli etmeye ve eleştiriler yöneltmeye başlar.
baba ve çocuklar birlikte vakit geçirmek amacıyla bir yolculuğa çıkarlar. Baba figürü antipatik gösterilir.
Yolculuk boyunca çocuklarına kötü davranacak bir adam izlemeye başlarız. Her şeye rağmen Andrey, babasının otoriter tutumu karşısında ona itaat etmeye devam eder.
Küçük olan ivan'da ise durum tam tersidir. Babasını sevmemiştir ve ondan nefret eder.

ilişkiler yumağı yolculuğun son bulduğu ıssız bir adaya kadar bu şekilde devam eder.
Ta ki,
baba kuleden düşüp ölene kadar. Evet isa ölmüştür ve yine onları terk etmiştir.

filmin sonunda çocukların babalarının cesedini taşıdığı sal babalarıyla birlikte denizin sularına gömülür.
ağır ağır batan cesedin ardından çocukların feryadı yükselir.
arkasından "baba, baba!" diye bağırırlar. duyulan tüm insanlığın çığlığıdır. Bir kez daha onları terk eden peygamberlerinin ardından acı çekerler.

film içinde birçok cevapsız soru barındırıyor. Bu soruların cevabı yoktur. Yoruma açıktır.
din bütün sorulara cevap verebiliyor mu ki sinema versin. işte sinemanın asıl görevi budur:
zihinde kapılar açmak.
yoksa akli ve yorumlayabilen varlıklar olmamızın ne anlamı kalır.

--spoiler--

değinilmesi gereken bir başka yön ise;
filmin olağanüstü atmosferinin yaratılmasında görüntü yönetmeninin performansının ve özellikle çocukların oyunculuğunun hakkını teslim etmektir.