bugün

sozluge girince moralin bozulmasi

bir yerlerden eve gelinmiş, bilgisayar denen 20.yy harikasının başına oturulmuş, bir yandan sıcak bir şeyler yudumlarken sözlüğe girersiniz, iki üç bilemedin beş entry gireyim düşüncesindeyken ben tuşuna basma gafletinde bulunursunuz. bakarsınız ki bu ülkedeki her iki kişiden birileri de bu sözlüğe gelmiş, sizin düşüncenize kötü oy veriyor. aldığınız kötü oya takılmazsınız, sonuçta oy dediğin meret kimsenin karnını doyurmaz, egosunu tatmin etmez, kız/erkek arkadaşlık yapmaz, derdini paylaşmaz v.s. ama takıldığınız nokta kötü oy aldığınız düşüncenizin hiç bir zararı olmayışıdır. sırf kendi düşüncesine ters düşüyor, baktığı yönden kafasını başka yöne çeviriyor diye sadece bir fare hareketiyle sizin morelinizi bozmaya yeter. bu kadar geri kafalı adam mı olur diye düşünürsünüz, özellikle böyle bir üniversite sözlüğünde bu tür kişilerin olması kesinlikle devletin araştırması gereken bir konudur.

sadece kötü oy ile sınırlı değildir bu, bazı konularda 3-5 yaşındaki sokaktaki veletlerin yapacağı yorumlara şahit olmak da morelinizi bozar. gözümü kapatıyım dersiniz ama gönül el vermez.

ayrıca tek olmak, kimseyi tanımamak, tanıdığınız kişilerin sizi tanımaması gibi şeyler de sözlükte morelinizi bozmaya yeter de artar.

işte öyle bir şey...