bugün

sevgiliye gönderilmemiş mektuplar

Geceler bitti. Yolculuklar bitti. Yeni yerler, yeni sabahlar bitti. Her yerde bin yıllık bir aşınma, solgun zaman kokusu. Senden önceki haline döndü kalabalık. Gamzeli sular yürürdü dünyaya, kirpiğin kaşına her değdiğinde. Ben deniz derdim hazla, gökyüzü niyetine bakardı başkaları. Kimsenin sesinde bulut yok, kanat yok, rüzgar yok; bir hızar sesiyle konuşuyor artık herkes. Kalbinle donattın önce gövdemi, sonra aşkın nasıl bir yoksulluğa dönüştüğünü gösterdin. Sevinçler bitti, kapı zilleri bitti. Ne bir yere giden var, ne gelenlerin yüzünde bir iyilik. Senden başka anısı yok döndüğün yerlerin. Tükeniş kendini yokluğunla tanımlıyor. Açık yarada bir ayaz şimdi anılar. incelikler bitti; o güzel telaşlar. Ne bir yağmur sesi çatılarda, ne camlarda yüzünden bir çiy damlası ki düş kurabilsin odalar. Sen oyunlarından çekildin, birbirine küstü çocuklar. Yaşlılar aynaya bakmayı unuttu. Ben durdum tüm bunların ortasında, boynumda ağır dilsiz bir çan, ölüme dek seni susmaya yargılı.