albert nobbs

çok görkemli filmlere veya büyük sürprizlere alışmış olan seyirci için çarpıcı bulunmayabilir ama ben etkilendim. gerçek hayattan esinlenerek kaleme alınmış bir hikaye olması da ilginç. bir kadın ne tür sosyal ve ekonomik şartlar altında ve hangi ruh haliyle tüm kadınlığından vazgeçerek erkeklerin dünyasında ömrünü bir erkek gibi yaşayarak sürdürebilr ? yıllar önce romanya'nın transilvanya bölgesinde kendi iradesiyle herhangi bir eşcinsel eğilim olmadığı halde ailesi için bir feda kabilinden bu tür erkekleşmiş kadınları anlatan bir belgesel izlemiştim. filmin şüphesiz en büyük artısı oyunculukları. zayıf kalmış denilebilecek bir oyuncu yok. tabi övgülerin büyüğünü glenn close almış olsa da benim dikkatimi hubert rolündeki janet mcteer çekti. neredeyse bir erkek kadar gösterişli fiziği ve rolüne tam adapte olmuşluğuyla beni etkiledi.filmin vurucu sahnesi olmadığı söylenmiş ama albert ile hubert'ın, on yıllar sonra ilk defa kadın elbiseleri giyerek sokağa çıktıkları ve kumsalda yürüdükleri sahne bence bir klasik.