bugün

kalp hastası

8 temmuz 2013 çıkışlı sagopa kajmer imzalı stüdyo albümdür. 19 şarkıdan oluşur, kısaca göz atarsak,
1- kapılar açılır : bu zaten intro o yüzden geçiyorum hemen,

2- uzun yollara devam :
bu şarkı bana müzikal anlamda 2009 çıkışlı saykodelik ep'yi hatırlattı, daha çok orkestra sesleri, dijital ses pek yok, nakarat yine sagoya özgü, orta kıvamlı bir şarkı, arada açıp dinlenebilir bana göre.

3-benim hayatım :
kaçınızın dikkatini çekti bilmiyorum ama sago burada bize "özay gibi gönlüm" ve " uzay kadar kalbim" derken rahmetli sanatçı özay gönlüm ve rahmetli besteci uzay heparı anımsatmıştır, müzikal anlamda bağlama ve scratch nasıl bir arada bu kadar ahenkle kullanılır pes doğrusu, bütün sözleri iyi okunmalı,anlamı derin, albümün en başarılı parçalarından biridir benim için. nakaratı da öyle.

4- yaptığın hatalar kadar büyük olmadın :
" içimde ki duygunun yok muhabbet ortağı, sanki o an hepsi dilsiz , o an herkes konuşan bebek ama pilsiz, bir yer buldum kendime sessiz, kıymet bilmeyene çığlıklar attım yerli yersiz." dizeleriyle nasıl bir şair olduğunu tekrar kanıtladığı parçadır. ilk bölüm muazzam, ama ikinci bölüm belki biraz daha kısa tutulabilirmiş sanki, genel olarak başarılı bir sagopa parçası olmuş.

5- bulun :
hayal kırıklığı, parça başlarken diyorsun ki aha tamam geliyor yine bomba gibi bir şey, ama sonra işler değişiyor,içerisinde evrensel mesajlar gönderen, yer yer göndermeler barındıran bir parça olmuş, çok fazla tutmadım açıkçası.

6- ıstakoz:
tam bir sago klasiği, kalın ve karizmatik bir nakarat, ilk defa dinleyen için arabesk mi lan bu diye düşündürüp sonra yok lan bu kadar mantıklı arabesk mi olur düşüncelerine gark ettirebilir insanı. ben beğendim.

7- baytar:
çok söze gerek yok. sadece bazı back vokalleri değiştirip daha güzel hale getirmiş.

8-bugünün elleri boştu ya yarın:
en beğendiklerimden. moral aşılayıcı, rahatlatıcı etki yapan şarkılarından, albümün hareketli tracklerinden olduğu için bazı arkadaşlar pop tarzı sanmış ama değil.
"Ben 34 yıldır iki ayağımın tam üzerindeyim
Benim iki milyon nedenim var burdan soğumam için bebeğim.." dizeleriyle akılda yer bırakır.

9- meftun
albümün belki de en ağır parçası. ateşten gömlek'ten sonra bu kadar ağır bir parçasına denk gelmemiştim hiç. başlarda hafif ama nakarat çok ağır, söz bağlamında değil de müzikal bağlamda çok ağır, otur bir 70lik aç başla içmeye, öyle bir nakarat olmuş. edit: Şarkıda sazı çalan kişi ismail Tunçbilek imiş.

10-ister istemez (düet kolera)
yok olmamış, zaten koleranın olduğu kaç parça olmuş ki bu olsun, belki kolera var diye ben ön yargılı yaklaşıyorum bilmiyorum ama sevmedim.

11- kalp hastası
albümün ismini taşıyan parça. albümde en iyi nakaratlardan birine sahip.çok hoşuma gitti, parçanın bütününü dinlerken de sıkılmadım. bir de youtube da güzel bir animasyona uyarlamışlar o da hoş olmuş. animasyonuyla beraber dinlemenizi şiddetle tavsiye ederim. http://www.youtube.com/watch?v=794PI360jrk

12-sabah fabrikam
gerekli yerlere gerekli mesajları gönderen parçadır. anlayana şirin görünümlü sert parça. beati çok beğendim. "eşekler anırırken nihaventten alır makam" sözüyle kendisine "arabesk yapıyo bu yeaaaa" diyen ergenlere anlamayacaklarını bile bile ince bir mesaj göndermiştir.

13-düşünmek için vaktin var
yanılmıyorsam sanırım bu şarkıya klip çekmişti. nakaratı akılda kalıcı olduğu için kendisini kurtarmış bir parça benim için. sadece nakaratını beğendim, geri kalanı yunus özyavuz kalitesinde değil.

14-durdur beni
meftun kadar ağır bir diğer parçası, çok dinlendiğinde insanı tribe sokabiliyor o yüzden uzak durduğum parçalarından biri. evet güzel. hatta albümde en iyi nakarata sahip parça.

15-susmak için yok bahanem
diğer parçalara oranla girişi daha hızlı parça, tempo nakarattan sonra düşmekte, ortalama sagopa parçası, zaman zaman dinlediğimdir.

16-karne
yunus özyavuz burada birilerine giydirmeye başlamış ve parçanın sonuna kadar giydirmiş, sagopa birine laf sokacaksa alakasız bir parçada çok ince ve öz bir dize sıkıştırır araya, yani "kır kalbini ver elime" şarkısı gibi baştan aşağı açık açık giydirmez çoğu zaman ama bu şarkı baştan aşağı giydirme olmuş, bazı sagopa fanlarının uzun zamandır özlemle beklediği parçalardan, başarılı.

17-taşlama
alt yapısı çok güzel olan parça. karne gibi giydirici parçalardan ama bence karneden daha güzel olmuş, albümde en güzel parça hangisi derseniz bu parça göz ardı edilemez.

18-dalgın
sagonun melankolik tarafını tümüyle yansıttığı parçası, dinlendirci beat,manası derin sözler ve mükemmel,kusursuz nakarat. tümüyle sagopa kajmer tarzı.

19- ve kapılar kapanır(outro)
anlaşılacağı gibi, kapanış.

albümün geneline bakarsak başarısız bir albüm mü ? hayır kesinlikle değil. ama bir " kötü insanları tanıma senesi" kadar başarılı mı? hayır o kadar başarılı da değil. genel olarak bana kendini dinlettiren albümdür, ben sevdim. zaten k.i.t.s ile sagopa nirvanaya ulaşmıştı onun kadar iyi bir şey beklemiyordum. büyük beklentisi olanlar bpg, romantizma tarzı albüm bekleyenler dinlemesin, sonra boşuna albümü kötülüyorsunuz. o albümler kadar iyi olmadığını zaten biliyoruz. beklentilerimi kısmen karşılamış albümdür. ne diyelim kalemine zeval gelmesin.

edit : imla.