ahmet emin yılmaz

gün itibariyle olay gazetesine veda etmiştir. son yazısı:

Şimdi “vedalaşma” zamanı…
Kim ne derse desin… Zaman çok hızlı akıp geçiyor. Bursa Marmara gazetesinde gazeteciliğe başlayışımızın üzerinden 36 yıl 6 ay 20 gün geçmiş. Hakimiyet gazetesinden ayrılıp Olay camiasıyla buluşalı da 23 yıl 2 ay 20 gün olmuş.
Olay’ın kurucusu, sahibi Cavit Çağlar’ın çağrısıyla bu camiaya geldiğimizde Enver Ayhan, Aykan Uzoğuz, Yılmaz Akkılıç ustalarla çalışma fırsatı elde ettik. Üçünü de rahmetle ve saygıyla anıyoruz.
Yine…
Bugün yaşamını yurt dışında sürdüren Belkıs Önal Pişmişler kalemiyle can verenlerdendi.
Aradan yıllar geçti…
Biz geldiğimizde Olay’ı bu kentin lideri yapan kadroların kimi yaşama veda etti, kimi aramızdan ayrıldı. Onlardan devraldığımız ve bir gazeteden öteye Bursa markası haline gelen Olay bayrağını üzerimize düşen sorumlulukla taşımaya gayret ettik.
Şunu açık yüreklilikle söylemek istiyoruz:
Olay’ın başarısındaki en büyük etken, patronu Cavit Çağlar’dır. Kendisi ne durumda olursa olsun, Olay’a ilgisini hiç kesmedi. Bursa sevgisi ve Bursa insanına olan saygısı nedeniyle bizlerden hep “daha iyi bir gazete yapmamızı” istedi.
Hep arkamızda durdu, hep cesaret ve moral verdi. O’nun desteğiyle kendimizi hiç yalnız hissetmedik, hep güven duyduk. Bursa okuruna daha iyi bir gazete sunabilmek için motive olduk ve bu heyecanla da çalıştık.
O nedenle…
Öncelikle patronumuz Cavit Çağlar ve her zaman yakınlıklarını hissettiğimiz değerli ailesine teşekkür ediyoruz.
Gazeteciliği bir takım oyunu görüyoruz. Zaten başarıya da takım oyunuyla ulaşılıyor. Olay’da büyük gazetecilik başarılarına imza atmış, yıllardır omuz omuza çalıştığımız çok değerli bir kadro var.
Bu büyük ailedeki tüm çalışan arkadaşlarımıza, teşekkür ediyoruz.
Büyük Olay ailesinin bir ferdi olmaktan hep onur duyduk.
Yaşamın yaradılışında dünyaya konan kural gereği her şeyin bir sonu var. Çünkü yaşamın kendisi değişim gerektiriyor.
işte bugün bizim için değişim günü. Çünkü, Olay’daki birlikteliğimizin sonuna geldik. Bugün, 23 yılı aşkın süredir her gün buluştuğumuz bu sütunlarda vedalaşma günü.
Bazen gelişmeleri duyuran olduk, bazen olayların peşine takıldık. Bazen bilgilendirdik, bazen yanıldığımız için yanılttık. Kabul etmek gerekir ki, yanıltıldığımız da oldu.
Ama…
Hiç kimseye karşı önyargılı davranmadık, kimseyi hasım bellemedik, kavga etmedik. Haksızlığa uğradığımızı hissettik ama bilerek haksızlık etmekten hep kaçındık. Gazeteci olarak sınırlarımızı bildik.
Her şeye pozitif bakmaya, bardağın dolu tarafını görmeye özen gösterdik.
Gerçi…
Bilerek kimseye haksızlık etmedik ama yine de, kırıp incittiklerimiz ve üzdüklerimiz olduğunun farkındayız. istemeden de olsa kırdığımız, incittiğimiz, üzdüğümüz herkesten özür diliyoruz.
Hakkınızı helal edin, hoşça kalın.