bir oy için 5000 dolar harcamak

akp/Cemaat arasındaki dersane restleşmesinin sonlanması yönünde, her iki tarafa da seslenen bir yazı hazırlayan yeni akit yazarı ibrahim bektaş'a ait ifade.
12 eylül referandumunda cemaat'in akp'ye ne denli destek sağladığını vurgulamak için yazı içinde kullandığı ve "hizmet" adı altında toplanan paranın "1 oy için 5 bin dolar" harcandığını beyan ediyor.
memleketin her köşesinden, her kazasından vilayetinden, köyünden fakir fukara'nın "hizmet" diye elinden alınan paranın hangi amaç(lar) için kullanıldığına dair yazar bize bir kaç örnek veriyor;

işte yazı;

SAYIN BAŞBAKANIM, SAYIN GÜLEN HOCAM:
BU SiZE SON ÇAĞRIMDIR!…

“Her seferinde Türkiye’yi yönetenlerin basiretleri ve muhataplarının aklıselim davranışı ile püskürtülen münafık fırtınası, bu defa “dershaneler üzerinden kasırgaya döndü.
Tekne su almaya ve alabora olmaya başladı.
Herkes, karşıdakini dinlemeden, gözleri kapalı tetiğe bastı.
Çözüm üzerinde düşünenler ise bir kaşık suda koparılan fırtınalar arasında cılız kaldı.

BiTARAF OLANLARIN AKIBETi NE OLACAK?

Artık dershaneler kapatılsın diyenler, cemaat hatta din düşmanı, kapatılmasın diyenler de azılı hükümet ve AK Parti karşıtıydı. Oysa milyonlarca insanımız, hem dershanelerin kapatılmasına akılcı gerekçelerle karşı çıkıyor, hem de AK Parti’yi kurulduğu günden beri şansız destekliyor.
Ve benim gibi milyonlarca vatandaşımız.
*Bitaraf kalan bertaraf olur sözünün akıbetine uğramamak için çırpınıyor.

SAYIN GÜLEN HOCAM!

Peki bundan sonra ne olacak? Benim taraflara çağrım şudur; Sayın Gülen Hocam,
Sayın Hocam, konuya el atın, durdurun bu kör dövüşünü. Kırıp dökmeden, diyalog ve hoşgörü ortamı içerisinde çözülmeyecek mesele olmadığını sizden öğrendik. Hükümete bu şekilde muamele edilmesine razı olamazsınız. Aksi takdirde sadece hizmet değil, millet te kaybedecek.
Lütfen durdurun bu taarruzu…

Sayın Başbakanım, “Beraber yürüyelim bu yollarda” dediğinizde çağrınıza tereddütsüz “evet” denilmedi mi? Türkiye için bir şans olduğunuz her zaman en üst seviyeden ifade edilmedi mi?

12 Eylül referandumuna, “bir kişi yirmi kişiyi ikna etmeli, mümkünse mezardakiler de kaldırılarak oy kullandırılman” denilerek kapı kapı dolaşılıp destek olunmadı mı?
En son seçimde “1 oy için 5000 dolar harcanarak ta okyanus ötelerinden insanlar Türkiye’ye gönderilmedi mi?

Daha önümüzde üç kritik seçim varken, Gezi zihniyeti ininden çıkmak ve zehrini kusmak için ellerini ovuştururken, bir orta yol bulunamaz mı?

(…) Sayın Başbakanım, Sayın Hocam, lütfen çevrenizdeki çıkarcılara fırsat vermeyiniz. iyi gün dostlarına itibar etmeyiniz. Aklın yolu da akıllıların yolu da bir (1) olduğuna göre,Bu kavga niye? Şu meşhur “kazan-kazan” metoduna ne oldu? Ne olur. Gezi’de “devrilen çamlar” dershanelerde yeşermesin. Ve ne olur bu defa da şer odakları sevinmesin…

Kaynak: http://www.haberahval.com...ve-erdogana-yalvardi.html