sikerim siyaseti edebiyat tartışın

Hak verdiğim taleptir. Hayatı boyunca bir şiir okumamış, dahası o şiirin ne'liği üzerine düşünmemiş veya bir anda aklına gelen bir dizeyle duygulanmamış, okuduğu romanı, öyküyü çözümlemek için uğraşmamış, bir heykelin çıplaklığına bakıp onu giydirecek anlamı bulamamış, bir resmin ötesine bakıp anlamıyla bütünleşememiş insanların, insanlıklarının noksan olması şaşırtıcı değildir. Dostoyevski'nin Budala romanında Prens Mışkin'e söylettiği gibi; dünyayı güzellik kurtaracak. Ve yıllar sonra Sait faik'in eklemesiyle "Bir insanı sevmekle başlayacak her şey" Ama siyaseti bir bölme, kamplaşma alanı olarak gören yaratıcılıktan yoksun, estetik algısı olmayan bir topluluk elbette siyaset adı altında küfürler edip duracaktır.

Olimpiyatlar için elemelerin ardından Akpli birkaç kurmayın "kapak", "kına" yorumları hâlâ aklımızda. Peki kaç akpli çıkıp da bu laflara tepki gösterdi? Veya Chpli veya Bdpli veya Mhpli bir vekilin sarf ettiği sözlerden ötürü o partiyi destekleyenlerden kaçı tepki gösterdi? Bir sanat yapıtına bağlanmak başka, içi boşaltılmış bir görüşe bağlanmak başkadır. Maalesef ülkemiz bilim ve sanat adına payını tartışmalardaki belden aşağı düzeysizlikle fazlasıyla alıyor. Elbette elif şafak yazar olarak tanımlanacak; o zaman hasan ali toptaş veya leyla erbil birer "kimdi ki onlar" sorusuna dönüşecektir! Elbette tuna kiremitçi okuyup edebiyatın ne olmadığına dair fikirler edinilecektir.

Sanat üzerine fikir yürütebilecek birinin felsefeden bağımsız varolması düşünülemez. Bu yüzden o kirlenmiş ağızların sanata bulaşmaması da bir yanıyla en iyisi...