nefret etmek

birinin kötülüğünü, mutsuzluğunu istemeye yönelik duyguyla dolu olmak ve
bu duygunun istikrarlı bir biçimde hissedilişiyle beraber bu kimseden*
tiksinmekle sonuçlanan içsel eylem. anlık olarak da hissedilebilir.
nefret edilir ve bir süre sonra o kimseye yönelik sevgi hissedilebilir.
iyi de nasıl bu kadar değişken olabilir, birbiri ardına hissedilebilir
bu iki karşı uçtaki duygu?
nefret, egosal bir duygudur ve sahtedir. sevmeyi bilmeyen insana hastır.
bu yüzden özellikle karşı cinsle ilişkilerde sevginin ardılı
olarak sık sık hissedilebilen bir duygudur. sahtedir çünkü
gerçek sevginin karşıtı yoktur. seri katillerin duygu dünyasını
kaplayan temel duygu olduğunu düşündürür nefret zira insanları öldürmek
nefretin en somut örneklerinden biridir. yazıktır bu seri katillere
zira tatmini diğer insanlarda ararlar... aynen sevmeyi bilmeyen
sevgililer gibi... her sevgili içinde bir seri katil potansiyeli taşır.
çünkü iki tipoloji de sevgiyi içinde değil dış dünyada arar ve bulduğunu
zannedip zannedip her seferinde yanılır... yanlış yerde aradığı için.
bulamıyınca biri öldürerek tepki gösterir diğeri kalp kırıp ayrılarak.
egosunu aşan insan tatmini başka insanlarda aramaz, iç huzurunu esas alır
ve bu huzuru dış dünya etmenleri dahi kolay kolay bozamaz.
o huzurun içinden yeşeren sevginin karşıtı yoktur çünkü derinlerde bulunmuştur.
nefret mi? hayır. bir insan kendiyle sağlıklı bir 'iliski' kurarsa
bu duyguya içinde yer yoktur. çünkü nefretin karşıtı olan
sahte sevgiyi aşmıştır. ve karşıtlık üzerine kurulu nefret duygusu
dayanağını kaybedince buharlaşıp uçmuştur. **