bugün

sözlük yazarlarının itirafları

9-10 yaşlarındayken ece'ye çok aşıktım sözlük. ilk aşk tabi, bir de utangaçım ki sormayın. en büyük yakınlaşmam; saçını çekmek düşünün artık. o zamanlar saç çekmek olsun, ne bileyim çimdik atmak olsun, eteğini kaldırmak olsun hoşlanma belirtisi şeyler(sonradan öğrendiğime göre bir kere de kızıp tokat atmışım).

ha ne diyorduk; küçükken tombul ve kısa bir çocuktum. yani pek ideal çocukluk aşkı adayı değildim. e bir de çekingenim, zengin de değildik. en havalı çanta, ya da 32'li monami boya takımı da yoktu. bunlar yetmiyormuş gibi rakip de çoktu. ece'yi benden başka 3 kişi daha seviyordu, en yakın arkadaşım mesut da dahil.

küçük ve silik bir karakter de olsam, ece'ye karşı centilmenlikten hiç geri kalmıyordum, beslenmemi paylaşıyor, hatta haftada bir alınan muz'u ece'ye veriyordum. utanıp gülümsemesi yetiyordu bana.

ama yok hacı olmadı, götüm yemedi açılmaya. hem mesut'a ayıp olurdu, hem de dediğim gibi yüzüne söyleyecek cesaret bulamadı küçük jack. ben de gittim defterden bi yaprak kopartıp mektup yazdım. ahanda bu;

görsel

yok beyler bu'nu da utanıp veremedim.*

mektubu 3-4 sene önce, annemin hatıra olsun diye sakladığı ıvır zıvırların içinde buldum.