bugün

kabus

yorulduğumuz, dengesizleştiğimiz durumlarda da ortaya çıkabilecek lanet. bir de nasıl rüyaya devam ediliyorsa hiç acımadan kabusa da devam edebiliyor bünye, ben bugün gördüm. mağdur kişi korkudan uyanıyor, "oh kabusmuş" klasiği, gözler yavaşça kapanıyor, ve farklı bir versiyonda yine çığlıklar. tabi uyanıp olaydan tamamen kurtulmak var ama gözlerini 2 saniye önce açmış ve uyanmak zorunda olmayan bir insan nasıl uyansın ki. mecbur bu sefer çiçekli böcekli pamuk şekerli rüyalar umuyor, gene uyuyor. işte bence asıl kabus bu olmalı. istikrarlı ve ciddi olan. herkes "aa oh kabusmuş" deyip poposunu dönüp yatabilir. aynı tür kabuslarla uyuyup uyanıp başa çıkmak inanılmaz zor bir iş. bizzat yaşadığım ilginç olayı sunmak isterim.
bugün gördüğüm rüya yavaş yavaş kabusa döndü ve korkup uyandım, uyudum, hemen ardından kabusun televizyon dizisi tadında devam ettiğini farkettim büyük hüsranla. sersemlemiş haldeyken rüyamda insanlara "bu rüya, diil mi?" diye sordum, hemen ardından rüya gördüğümü anladığımı farkeden kötü kalpli bir adam* beni ayak bileğimden tuttu* uyanmiyim diye. ve nedenini hala merak ediyorum, uyanamadım. bir iç savaş çıktı bende, tozu dumana kattık, nefes alamamalar, sıkıntı basmalar. ne kadar psikopat değil mi? ..
aslında günlük hayatta gülüp geçmemek lazım kabuslara. anlık ciddi travmalar yaşatabilir, önümüzde karabasan örneği var. ne ise, dediğim odur ki; bu kabus dediğimiz insan fizyolojisinin oldukça ilginç, şaka tadındaki olayı. hala şaşırmalardayım.