bugün

ben bu şiiri sana yazdım

Akşamların tekinde.
Sıkı sıkıya kapanmış, Dışarıya bir ev.
içindekiler sessizliğin somut hali.
Etten ve kemikten, Ölümlüler.

Yaklaştıkça son nefese,
Uzağız yaşamaya
Uzağız sarılmaya Ve
Uzak, yaşamak bize.

Çılgınca yılgı var gözlerde.
Öldüresiye harp var.
-Vicdan harbi-
Yangınlardan doğan kıvılcımlar,
Göğüs kafesinden çıkmak için yalvarırlar.
Yalvarırlar zamana Ve
Yalvarırlar harbe.

Yaklaştıkça son nefese,
Daha biraz ayrıksandı:
Değişen birer yaratıktık.
Milyonlarca değişken Ve
Etin, kemiğin çevrelediği karanlık.
Elbette son nefes günlerinde:
Pişmanlıklar birer birer günyüzünde.
Sağından solundan yavaş yavaş çekilen,
-Hayatından ölümlüler.-

Yapılan hatalar,
Yapılmamış güzelliklerin ahı.
Çekildi suratına, cehennem güzargahı.
Ölü derinin beyazındaki, ölümlüye dair son kalıntı.
Onu da baş taacı yaparız, donuk bir mezar taşı.

Meydan şimdi başıboş, bahşedildi sana.
Yalnızca;

Yaklaştıkça son harbe,
Uzaktık yaşamaya.
Yaklaştıkça son nefese,
Uzağız yaşamaya Ve
Uzak, yaşamak bize.