bugün

kazı yapan dozeri izlemiş efsane nesil

olgunlar yokuşu tam karşımıza düşerdi. şimdiki kocatepe camisi'nin bulunduğu tarafa doğru uzayıp giden, bahçelerinde kayısı, elma, armut ve erik ağaçlarının bulunduğu iki katlı bahçeli evler bir bir yıkılıp yerlerine kocaman apartmanların inşa edildiği 60'lı yıllar.

yığma tuğladan kalın duvarlı apartmanımızın geniş mermer denizliğinde bir minderin üzerine oturmuş salon camından olgunlar sokaktaki inşaat kazısını seyretmekteyim. hafriyatı taşıyan fargo kamyonların fren gıyırtıları mahalleyi inletiyor. ne kadar da büyük kamyonlar! dünyayı yüklesen götürecekler sanki.

hiç unutmam! 'cat 955 dozerler' damperli hafriyat kamyonunun kasasına silme sığarlardı ve bu nedenle de şehir içindeki temel kazılarında pek tutulurlardı. bir, bilemedin iki günde bir bina temelini kazar ve kamyonlara yükleyebilirlerdi. bir kamyonun sırtında gelip başka bir kamyonun sırtında giderlerdi.

3 tekerlekli arçelik triportörler bile çıkmamış henüz. ekmeğin bakkal dükkanlarına at arabaları ile dağıtıldığı 60'lı yıllar o yıllar. çevremizde çalışan bir makine görünce, modernleşiyoruz diye sevindiğimiz yıllar.

- hey gidi günler!