bugün
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım9
- kekeme olan biri doktor olurmu8
- türkiyede çok abartılan arabalar16
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- icardi1905 silik olsun kampanyası31
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı35
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler19
- sözlük kızlarının don renkleri20
- kanınıza rengini verir misiniz15
- anın görüntüsü17
- uzağı göremeyen insan8
- aristoteles'in orta yolu10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz12
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı19
- akrep burcu9
- bik bik moderatör olsun15
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- patiswiss15
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- boşuna yaşıyorum hissi18
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır19
- evlilik17
- ali erbaş11
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu37
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi9
- ellerim bos gonlum hos9
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği13
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
Karamanoğlu Mehmed Beğ
Oğuzların 24 boyundan birisi olan Avşarların içinden çıkan Karaman cemaatinin tarihine baktığımızda, hem Asyada hem de Anadoluda önemli roller oynadıklarını görmek mümkündür. Özellikle onların Türkistan ve Azerbaycandaki faaliyetleri oldukça ilginç olup; Akman ve Karamana ait destanlar, hala Türkmenistanda anlatılmaktadır. Bununla birlikte ana boy durumundaki Avşar ulusu Türkün yaşadığı her yerde mevcuttur ve bir müddet, Azerbaycan misalinde olduğu üzere, devlet idaresinin de en yüksek kademesine çıkabilmişlerdir.
Avşarlar ve Karamanlıların batıya doğru akmaları herhalde Selçuklu fetihleriyle beraber gerçekleşti. 13. asrın başlarında, 1228lerde Orta Anadolu ve ve Akdeniz yöresinde bazı yerler, Sultan Alaeddin Keykubadın gayretleriyle Selçuklu hakimiyetine geçince, Türkmen (Oğuz) aşiretlerinin bir bölümünü teşkil eden Karamanlılar da Konya ve Ermenek civarlarına iskan olundular.
Birtakım siyasi olayların ardından, Karamanoğlu Mehmed Beğ, aşiretin başına atandığında, Anadoluda bir kargaşa ortamı yaşanmaktaydı. ilhanlılar, Selçukluların kurmuş olduğu düzeni yıkmışlar, Türkiye topraklarında huzur ve asayiş kalmamıştı. ilhanlı baskısı Selçuklu sarayı ile topraklarında o kadar hissediliyordu ki, sultanlar ve beyler, adeta ilhanlıların oyuncağı haline gelmişlerdi. Bütün bu karmaşa sırasında Karamanlılarla, Selçukluların arası açılmış; Mehmed Beğ ve kardeşleri de yakalanıp, göz hapsine alınmışlardı.
IV. Rükneddin Kılıç Arslanın (1262-1266) ölmesi onların serbest kalmasını sağladı ve yeni Selçuklu sultanı III. Gıyaseddin Keyhusrevle (1266-1284) mücadeleye girdi. Yapılan mücadeleler esnasında bölge Türkmenlerini de yanına çeken Karamanoğlu yerini sağlamlaştırmayı bildi. Bu arada Selçuklu sarayı kendinden uzaklaşmış, Türkçeyi bir kenara atarak, farsça konuşup, yazmayı bir hüner sanmaya başlamıştı. Halbuki Türkmenler hala kendi dilleriyle konuşuyorlar, birlik ruhunun ondan kaynaklandığını biliyorlardı.
Dil, milletlerin hayatında bir kültür vasıtası olarak en başta gelen unsurdur. Aynı dili konuşan insanlar, millet denilen sosyal varlığın temelini teşkil ederler. Türk dilini konuşan Türk milleti, tarihte birtakım zaruri şartlardan dolayı bazan birbirinden idari ve siyasi bakımdan çok uzakta kalmalarına, ayrıca sınır boylarında, yabancı kültürler ve halklarla temasta olmalarına rağmen, beşbin yıllık seyrine baktığımızda, doğudan batıya, kuzeyden güneye bu insanların çok az bir lehçe farkıyla aynı dili konuştuklarını söyleyebiliriz. Bu bakımdan, milli bir bağ olarak Türk dilinin oynadığı rolü de, belki diğer dillerin hiçbiri oynamamıştır, denebilir.
işte Mehmed Beğ, belki bu birlik duygusunu sağlamasından dolayı Türk diline önem vermiş; belki de Selçuklu sarayına bir tepki koymak amacıyla onu ön plana çıkarmış olabilir. Bir ihtimal de Türkmen boylarını yanına çekmek istediği için, 15 Mayıs 1277de Türk diliyle alakalı meşhur fermanını yayınladı. O burada şöyle diyordu: Bu günden sonra divanda, dergahta, bargahta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır.
Muhakkak ki Karamanogulları, devlet olarak Türk milletinin bir çöküşe sürüklendiklerini gördükleri gibi, toplum olarak da bir yozlaşma batağına düştüklerinin farkındaydılar. Varlıklarının temeli olan dillerini kaybettikleri takdirde, her şeylerini yitireceklerini bilen, bu Türkçü devlet adamına Türk milleti olarak çok şey borçluyuz. Keşke bu asil halkı idare eden bütün yöneticiler o ve Mustafa Kemal misali uyanık ve akıllı olsalardı.
Prof.Dr. Saadettin Gömeç
Oğuzların 24 boyundan birisi olan Avşarların içinden çıkan Karaman cemaatinin tarihine baktığımızda, hem Asyada hem de Anadoluda önemli roller oynadıklarını görmek mümkündür. Özellikle onların Türkistan ve Azerbaycandaki faaliyetleri oldukça ilginç olup; Akman ve Karamana ait destanlar, hala Türkmenistanda anlatılmaktadır. Bununla birlikte ana boy durumundaki Avşar ulusu Türkün yaşadığı her yerde mevcuttur ve bir müddet, Azerbaycan misalinde olduğu üzere, devlet idaresinin de en yüksek kademesine çıkabilmişlerdir.
Avşarlar ve Karamanlıların batıya doğru akmaları herhalde Selçuklu fetihleriyle beraber gerçekleşti. 13. asrın başlarında, 1228lerde Orta Anadolu ve ve Akdeniz yöresinde bazı yerler, Sultan Alaeddin Keykubadın gayretleriyle Selçuklu hakimiyetine geçince, Türkmen (Oğuz) aşiretlerinin bir bölümünü teşkil eden Karamanlılar da Konya ve Ermenek civarlarına iskan olundular.
Birtakım siyasi olayların ardından, Karamanoğlu Mehmed Beğ, aşiretin başına atandığında, Anadoluda bir kargaşa ortamı yaşanmaktaydı. ilhanlılar, Selçukluların kurmuş olduğu düzeni yıkmışlar, Türkiye topraklarında huzur ve asayiş kalmamıştı. ilhanlı baskısı Selçuklu sarayı ile topraklarında o kadar hissediliyordu ki, sultanlar ve beyler, adeta ilhanlıların oyuncağı haline gelmişlerdi. Bütün bu karmaşa sırasında Karamanlılarla, Selçukluların arası açılmış; Mehmed Beğ ve kardeşleri de yakalanıp, göz hapsine alınmışlardı.
IV. Rükneddin Kılıç Arslanın (1262-1266) ölmesi onların serbest kalmasını sağladı ve yeni Selçuklu sultanı III. Gıyaseddin Keyhusrevle (1266-1284) mücadeleye girdi. Yapılan mücadeleler esnasında bölge Türkmenlerini de yanına çeken Karamanoğlu yerini sağlamlaştırmayı bildi. Bu arada Selçuklu sarayı kendinden uzaklaşmış, Türkçeyi bir kenara atarak, farsça konuşup, yazmayı bir hüner sanmaya başlamıştı. Halbuki Türkmenler hala kendi dilleriyle konuşuyorlar, birlik ruhunun ondan kaynaklandığını biliyorlardı.
Dil, milletlerin hayatında bir kültür vasıtası olarak en başta gelen unsurdur. Aynı dili konuşan insanlar, millet denilen sosyal varlığın temelini teşkil ederler. Türk dilini konuşan Türk milleti, tarihte birtakım zaruri şartlardan dolayı bazan birbirinden idari ve siyasi bakımdan çok uzakta kalmalarına, ayrıca sınır boylarında, yabancı kültürler ve halklarla temasta olmalarına rağmen, beşbin yıllık seyrine baktığımızda, doğudan batıya, kuzeyden güneye bu insanların çok az bir lehçe farkıyla aynı dili konuştuklarını söyleyebiliriz. Bu bakımdan, milli bir bağ olarak Türk dilinin oynadığı rolü de, belki diğer dillerin hiçbiri oynamamıştır, denebilir.
işte Mehmed Beğ, belki bu birlik duygusunu sağlamasından dolayı Türk diline önem vermiş; belki de Selçuklu sarayına bir tepki koymak amacıyla onu ön plana çıkarmış olabilir. Bir ihtimal de Türkmen boylarını yanına çekmek istediği için, 15 Mayıs 1277de Türk diliyle alakalı meşhur fermanını yayınladı. O burada şöyle diyordu: Bu günden sonra divanda, dergahta, bargahta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dil kullanılmayacaktır.
Muhakkak ki Karamanogulları, devlet olarak Türk milletinin bir çöküşe sürüklendiklerini gördükleri gibi, toplum olarak da bir yozlaşma batağına düştüklerinin farkındaydılar. Varlıklarının temeli olan dillerini kaybettikleri takdirde, her şeylerini yitireceklerini bilen, bu Türkçü devlet adamına Türk milleti olarak çok şey borçluyuz. Keşke bu asil halkı idare eden bütün yöneticiler o ve Mustafa Kemal misali uyanık ve akıllı olsalardı.
Prof.Dr. Saadettin Gömeç
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar