bugün
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği11
- mustafa kemal atatürk8
- en ilginç bilgiler14
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak11
- herkesle iyi geçinmek12
- islam8
- küresel ıkınmanın yahudi olması gerçeği10
- savaştaki ülkelerden daha fazla enflasyon olması15
- haysenin1211
- jose mourinho18
- amerikan film klişeleri9
- gideon reid morgan jj25
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak9
- namaz kılmayan türk değildir17
- esma bint mervan15
- fenerbahçe12
- atatürk'ün yabancılarla evliliği desteklememesi11
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi34
- anın görüntüsü15
- meral akşener13
- aziz yıldırım ve ali koç'un canlı yayına çıkması43
- dursun özbek'in aziz yıldırım'a verdiği ayar9
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi23
- maca sekiz8
- erkek erkeği siker mi15
- yazarların bira içme rekorları13
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak14
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu27
- türkiye de ku klux klan benzeri yapılanmalar8
- aziz yıldırım12
- bir hafızın ateiste karşı müthiş açıklamaları9
- 9 haziran 2024 fenerbahçe başkan seçimi11
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması16
- irem derici'nin erkek sevdası12
- akp nin iktidardan düştüğü gün13
- sözlükten hatun kaldırmak8
- ankarayı sel aldı21
- iskilipli atıf hoca8
- ali koç ve aziz yıldırım başkanlık seçimi8
- giden gider9
- kemalist rejimin astığı hocalar8
- vallahi de kemal'in düşmanıyım10
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak10
- kıza iğne batıran türbanlı14
- kendini bir görsel ile anlat22
- uludağ sözlük köpek avlama timi18
- saraca silsüpüroğlu12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar13
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali11
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
''evde öyle oturuyorum. akineton içtim. yapay bir huzur. anlamadığım bir müzik çalıyor. kafam hem iyi, hem çok kötü. her şeyi daha da acayipleştirmek için siyah gözlükler taktım. evde öyle oturuyorum.
depresyon günlerimin sabahlığını da giydim tabii: lacivert kadife ve arkasında nefis bir turkuaz kuş var. bunu giydim mi, artık iş biter. kış gelmiş, sobanın üstüne de depresyon efendisi oturmuş demektir. bir kestane pişirmediği kalır. ama kendine acı bir kahve koyar. o acı kahve depresyon kahvesidir de, ben ondan içmem.
bu depresyon dedesi geldi beni on iki yaşımda buldu. on iki yaşındayken anneme gider, "anne, canım sıkılıyor" derdim. daha o zamanlar baudelaire, spleen filan okumamıştım. tam şu anda ezan okunuyor. biraz yukarıdakini hatırlayın diyor. kimbilir belki o hepimizden daha da yalnız. onun yukarıda olduğunu bilseydik, hepimiz çok sevinirdik değil mi?
hala canım sıkılıyor. böyle zamanlarda hiçbir şey iyi gelmez bana. kitap okuyamam, yazamam, kendime çay bile yapamam. kendimi dışarı atarım, o zaman da kurtulamam. çünkü insanlarla aramda depresyon efendisi vardır. telefonla konuşamam ya da tam tersine bir telefon obsesyonu başlar. herkesi geceyarıları uykularından uyandırırım. saatin tik taklarını dinlerim bir tek. yalnızca ufo kitapları ya da mistik kitaplar okuyabilirim. çünkü çıkış yolları bir tek onlarda vardır.
onlar depresyon efendisi ni öldürürler. depresyon efendisi bohçasını alıp başka bir eve gider. geçici bir ayrılıktır ama bu. tekrar döneceğini, sobama döneceğini bilir. edgar allan poe buna başka bir şey demiş. kuzgun demiş o bu duyguya. ece ayhan görünmez köpeğim diyor. sylvia plath lale diyor.
depresyon efendisi nedir aslında size söyleyeyim mi? depresyon efendisi insanı gönüllü olarak auschwitz kampına gönderecek kadar zalim bir arkadaştır. ama bizi en yakından tanıyan, o yüzden de vazgeçemediğimiz bir arkadaş. billie holiday in dediği gibi:
günaydın kalp acısı,
oturmayacak mısın?
beni en iyi tanıyan sensin.
sonra depresyon bulaşıcı bir hastalıktır. depresifleri hemen herkes anında terk eder. hiçbir şey yapamazsın. depresyon efendisinin kahvesine mecbur kalırsın.
merhaba depresyon efendi,
kestane pişirmeyecek misin?
benim en kıskanç sevgilim sensin.''
mor rengin en çok yakıştığı kadındır.
depresyon günlerimin sabahlığını da giydim tabii: lacivert kadife ve arkasında nefis bir turkuaz kuş var. bunu giydim mi, artık iş biter. kış gelmiş, sobanın üstüne de depresyon efendisi oturmuş demektir. bir kestane pişirmediği kalır. ama kendine acı bir kahve koyar. o acı kahve depresyon kahvesidir de, ben ondan içmem.
bu depresyon dedesi geldi beni on iki yaşımda buldu. on iki yaşındayken anneme gider, "anne, canım sıkılıyor" derdim. daha o zamanlar baudelaire, spleen filan okumamıştım. tam şu anda ezan okunuyor. biraz yukarıdakini hatırlayın diyor. kimbilir belki o hepimizden daha da yalnız. onun yukarıda olduğunu bilseydik, hepimiz çok sevinirdik değil mi?
hala canım sıkılıyor. böyle zamanlarda hiçbir şey iyi gelmez bana. kitap okuyamam, yazamam, kendime çay bile yapamam. kendimi dışarı atarım, o zaman da kurtulamam. çünkü insanlarla aramda depresyon efendisi vardır. telefonla konuşamam ya da tam tersine bir telefon obsesyonu başlar. herkesi geceyarıları uykularından uyandırırım. saatin tik taklarını dinlerim bir tek. yalnızca ufo kitapları ya da mistik kitaplar okuyabilirim. çünkü çıkış yolları bir tek onlarda vardır.
onlar depresyon efendisi ni öldürürler. depresyon efendisi bohçasını alıp başka bir eve gider. geçici bir ayrılıktır ama bu. tekrar döneceğini, sobama döneceğini bilir. edgar allan poe buna başka bir şey demiş. kuzgun demiş o bu duyguya. ece ayhan görünmez köpeğim diyor. sylvia plath lale diyor.
depresyon efendisi nedir aslında size söyleyeyim mi? depresyon efendisi insanı gönüllü olarak auschwitz kampına gönderecek kadar zalim bir arkadaştır. ama bizi en yakından tanıyan, o yüzden de vazgeçemediğimiz bir arkadaş. billie holiday in dediği gibi:
günaydın kalp acısı,
oturmayacak mısın?
beni en iyi tanıyan sensin.
sonra depresyon bulaşıcı bir hastalıktır. depresifleri hemen herkes anında terk eder. hiçbir şey yapamazsın. depresyon efendisinin kahvesine mecbur kalırsın.
merhaba depresyon efendi,
kestane pişirmeyecek misin?
benim en kıskanç sevgilim sensin.''
mor rengin en çok yakıştığı kadındır.
güncel Önemli Başlıklar