bugün

sake

pirinçten yapılan içecek.

Tanımı da yaptım rahatım. Kaç gündür dışarı çıkıp 3 4 bira almaya üşendim. Arkadaş da sağolsun japonya'ya gitmişti. Geldi falan. Yediğin içtiğin senin olsun, ne getirdin onu söyle, sadede gel dedim. Ehehe sake getirdim sana dedi. Ben de Ju-on da falan duymuştum. Japon içkisi diye. Allahım bir heyecanlandım sormayın, sanki daha 12 yaşındayım ve penthouse dergisi'ne bakıcam. içeyim dedim bugün. Açtım. Askerlik, iş, güç, siyaset, felsefe konularında biraz daha tecrübe sahibi olabilmek için aldım bir kaç yudum. Allah diye bağırdım. içince dinden konuşur ya insan... ondan sanırım. Bu kadar boktan bir içki daha görmedim. Sanki anamı babamı ezmişler, fermante etmişler bana içiriyorlar. Ters peristaltik hareket yapmaya yeltenen midemle umutsuzca konuşmaya kalkışmalar mı dersiniz, şayet kusarsam anneme yapacağım açıklamayı kafamda kurmalar mı dersiniz, hayatın belirsiz japon filmi tadında gözümün önünden geçmesi mi dersiniz hepsini yaşadım. Bir kere okkalı bir küfür etmiştim japonlara... Bir korku filmi izliyordum. Yaşım da küçüktü nazaran. işte o zaman ağzımdan köpükler saçarak bir küfür etmiştim. Bir de şimdi ediyorum. Eşşeksiniz olum japonlar. Hem de zikiniz küçük.