bugün

metin kaçan

ağır roman gibi efsaneler arasına girebilecek bir eser ortaya koyan, lakin hep başka sıfatlarla anılacak olan. edebi kişiliği bir yana aklımda hep tecavüz olayıyla kalacak. mesleği, statüsü umurumda değil. olay ilk ortaya çıktığından beri hemen hemen tüm yazılanları, röportajları takip ettim. doktor raporlarına göre bulguya rastlanmadı dendi. yazar dostları savundular, ya da bilenler sustular. en kötüsü de kadın dostları bile bunu savunacak duruma geldiler, çok yazık.

olay olduğu gece evde başka kızların da olduğu biliniyordu. işte onlardan biri bugün twitter'da basının bugüne kadar görmediği, belki de görmek istemediği şeyleri anlattı. aynı şeyleri mahkemede de anlatmış. yıllarca tehdit edildiğini söylüyor. alp buğdaycı'nın kendisine de tacizde bulunduğunu ve saldırdığını yazdı. olay yeri baştan aşağı çamaşır suyuyla yıkanmış. bazıları iftira diye olayı masum bir şeymiş gibi göstermeye çalışıyor ancak o gün mağdur kadının fotoğraflarını biliyoruz. linkini vereyim ve okuyun, siz karar verin kim masum, kim değil.

https://twitter.com/Heterotopya
güncel Önemli Başlıklar