bugün

isimle ateş arasında

her okuduğunuz bölümün sonunda şöyle bir uyarı vardır: "haydi şimdi beni baştan bir daha sesli oku!"
tabi bu uyarıyı herkes göremez.
sesli olarak bir daha okutur kendini.
sesli olarak okumuş biri olarak tavsiyedir, ses kaydı alarak okunursa daha kolay olur. çünkü kayıt altına alınacak bir okuma, tane tane ve anlaşılır okumadır.

her sahifesine tik attığım bir romandır ayrıca. ateşe yazılmış bir ismin romanı.

--spoiler--
"...sadece uçabilenlerin mekanı olan gökler, yükselmeye ya da inmeye izin veriyordu da bir noktada sabit kalmaya izin vermiyordu. olgunluğun muhteşem tadıyla çürümenin kekremsi lezzeti arasında sadece bir anlık geçişin durağı vardı ve olgunluğun son tadı haddizatında çürümenin ilk tadıydı... ... ve kanundu, var olan her şey bir müddet sonra bozuluyordu. bunu geciktirmek mümkün olsa da iptalin imkanı yoktu..."

"böyle tanımladım beni ben yapan görünmez yanlarımı. kendi görüntüsü üzerinde yüzen bir nilüfer gibi, onda yansıyan görüntülerimle döküldüm kendi üzerime. böyle okudum kendimi. böyle hoşnut kaldım kendimden. hayatı ve kendimi böyle öğrendim. Onu, herşeyi terk ederek, herşeyi göze alarak, yaktığım gemilerde ben de yanarak, yıktıklarımın enkazı altında ben de kalarak sevdim. Hiçbir şeye akıl yetiremeyen çocukların berrak sevinciyle sevdim. Onu, ömrümün bundan sonrasına dair kuş gözü kadar bir ayrıntıyı dahi merak etmeyecek kadar mutlu olarak sevdim. Onu, gördüğüm o ile göremediğim o arasındaki uçurumları hesaba katmayarak sevdim."
--spoiler--