bugün

söykü dergisi sayı 14 kar

beyaz bir örtü serdiler üzerime-kaideyi taciz eden istisna

Teslis inancındaki kutsal üçlemenin kahramanlarıyla oynayan yazar yerlerine daha heyecanlı karakterleri yerleştirerek, din adamlarının sıkıcı vaazlarının aksine insanlığa verilebilecek en şık öğüdü vermeyi amaçladığını düşündüğüm anlamlı ve hatasız kurgulanmış bir öykü.

Açıkça konuşanlara, fikirlerini direkt söyleyenlere, sözlerinde hakikatin olduğu kişilere dürüst derler ve dürüstleri köylerinden kovdukları duyulmuştur. Bir kovulmuşun ardından gelen onlarca mit dinlemişizdir ya da ona yenilerini eklemişizdir;

“ şeytana uydum”

Öyküde, haklı bir hicivin yanı sıra Şeytanın da kendisini aklamak zorunda kaldığı bir dünyadan bahsediliyor buna ek olarak Tanrı, şeytan ve insan sembollerinin üç farklı yorumlanışıyla insanların içlerindeki kötülüğün hangi boyutta seyrettiği tarif ediliyor. Yazar Dünya düzeni hakkında, tanrıdan başlayarak insanda biten bir dizi göndermelerle bize kendimizi, insanlığı, yaratanı, yarattıklarını hatırlatan felsefesi fazla eğlencesi tarif edilemez tatta bir öykü daha çıkardı karşımıza. içindeki göndermeler muhteşem. Bunlardan birkaçı şöyle;

*" mutlu edilebilir mi ki ? "

" elbette edilemez " dedi alaycı bir gülüşle meçhul adam. ve devam etti " sana dürüst olmayı, doğruyu seçmeni öğütleyen bu düzen, bunları yaptığında her şeye sahip olmanı sağlıyor mu ? vaat ettiği şeyleri yerine getiriyor mu ? seni zenginliklerle donatıyor mu ? en son ne zaman mutlu hissettin kendini ? ne zaman her şeyini tam hissettin ? ben söyleyeyim senin yerine, hiç bir zaman... her şey için özlü bir sözleri var. mutsuzluğun için uydurulmuş kılıflar. vaatlerini yerine getirmediklerinde inancını ayakta tutabilmek için bulunmuş inciler bunlar. " bir şey olmuyorsa ya olmaması gerektiği için ya da daha iyi bir şey olacağı için olmuyordur. " görüyor musun ? komik.

sizi dünyanın en zeki varlıkları ilan edip sonrasında, kısa cümlelerle ruhunuza dokunma çabası... iğreniyorum. lanetlendiği iddia edilen toplum, bugün dünyaya hükmediyor. nasıl bir lanet bu ? her şeyi bir kenara bırak, bugüne kadar istediğin ne gerçek oldu ? o duraktaki kız seninle mi ? hayır. her gün önünden geçerken baktığın o araba ? peki o senin mi ? hayır... hani, doğru şeyi yapan, inanan, tapan, bu dünyada da öbür dünyada da mutlu olurdu ? öbür dünyayı bilmiyorsunuz, bu dünyada ise durumunuz ortada. size yalan söylediğinin farkına ne zaman varacaksınız ?

*madem bu kadar bağışlayıcı, bir anne'nin gözlerinin önünde çocuğunun ölümünü seyretmesi, hangi iyiliğin eseri olabilir ki ?
herkes benim kötü olduğumu sanıyor. lanetli bir topluma, güç veriyor, dinine inanların yok olmasına göz yumuyor ve kötü olan ben oluyorum. dünyadaki ölümlerin sebebi ben ilan ediliyorum. peki bugün yaralarını iyileştiren kim emre ? "

*" sen bir ay boyunca, ömrünün en verimli zamanlarını, bir adamın yanında günde on iki saat çalışarak geçiriyorsun. onu burada, hiç bir hakka sahip olmayan üç kişi tarafından ölesiye dövülerek kaybediyorsun. dürüstçe çalışıp, kimsenin hakkına tecavüz etmeden kazandığın para avucundan uçup giderken o nerede ? etrafına bir bak emre, biri çıkıp sana yardım etti mi ? biri çıkıp neler oluyor burada dedi mi ? sen ve o üç adamdan başka kim vardı ?? hiç kimse... iyilik kazanmıyor evlat. bu kadar kötünün olduğu bir dünyada iyilik kazanmıyor. ve ben işimi yapamıyorum. o kadar kötü var ki ben onların yanında iyilik meleği gibi kalıyorum. işte tamda bu nedenle yardımına ihtiyacım var "

*" - alaycı bir tavırla gülerek - bir erkeği harekete geçirmenin en iyi yolu sevdiği kızın başını belaya sokmaktır. dünyadaki tüm savaşlar ve tüm icatlar bir kadın uğruna yapılmıştır. kimi beğenilmediği için bir şey icat edip, ne kadar büyük bir hata yapıldığını kanıtlamaya çalışmış, kimisi de bir kadın için bir ülkeye meydan okumuştur. evet, kader planı böyle değildi ama dünyanın kurtulması için ufak bir değişiklik şarttı. "

Tüm kadınlar adına bu Göndermelerden en beğendiğimi seçiyorum;

*" saf çocuk. erkeğin gidişi ne zamandan beri bir kadın için kayıp olmuş... bir kadının önüne on tane çıplak adam getir. hepsi çirkin olsun. allah'ın unuttuğu olsun. hangi kadın sevişir ??? hiç bir kadın sevişmez evlat. tam tersini düşün. bir erkek on kadın. sonuç ??? bir erkek on kadınla birden sevişmek ister... kadının en büyük gücü budur. istediği adam ile birlikte olup, aslında adamın onu seçtiğini düşünmesini sağlamak. bu dünyadaki en büyük güç bu. kadının istediğini yaptırma gücü. " bir karar vermeden önce düşün, şartları değerlendir, çıkarlarını koru, sonra karın sana ne yapacağını söylesin " demiş bir adam. onun tarafından seçildiğini düşünmesini sağla. sen seçmedin, o seni seçti... unutma, güç onun elinde. sen bir piyonsun. belki ilerde vezir olacaksın ama asla bir kral olamayacaksın. yapman gerekeni yap. merak etme. reddedilmeyeceksin. "

Kaideyi taciz eden ististna’nın öykülerindeki bariz özellik" düşündürürken heyecanlandırmak", mesela;

“76 saat on beş dakika 43 saniye”nin diyerek insanda acele etme hissini ayaklandırıyor ve böylece sizi öyküye dahil etmenin bir yolunu bulmuş oluyor. Okuyucuyu heyecanlandırmanın yolunu bulmuş olması takdire şayan.

" dünyadaki en saf şey, kötülüktür evlat, birini sevmediğin de onu seviyormuş gibi davranırsın. o sevgi gösterisi bir oyunculuktur, onu kırmamak için yaptığın bir numaradır. sahtedir. ama ona karşı içinde beslediğin kötülük saftır. şimdi beni dikkatlice dinle, şu dakikadan sonra 76 saat on beş dakika kırk üç saniye sonra, her sabah durakta gördüğün kız, iş çıkışı iki adam tarafından saldırıya uğrayacak. önce tecavüz edilip, sonra boğazı kesilerek bir tarlaya gömülecek. o adamların içindeki saf gücün durması lazım. işte o saf kötülük bardağın son damlası evlat. onları durdurmalısın. "

öyküde mantık hatası, aşırılık, tıkanmalar vs. yok yalnız yazarın bu tarz fantastik öykülerinde birbirine benzer bir kurgulama, halk dilinde kodlama şekli var sanki. bu konuda biraz daha dikkat ederse "diğer öyküleriyle biraz benzer öykü tadı" hissine kapılmamızı engelleyebilir.

üçlemenin var olduğu bu öyküde tanrıyı, şeytanı ve insanı başka pozisyonlarda grup yaparken göreceksiniz, heyecan verici ve oldukça ibretlik bir öykü.
yazarın dehasına kuvvet, amin…
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar