bugün

söykü dergisi sayı 14 kar

beyaz suçlu | tanzamanitanyeri

öykülerde giriş bölümleri, romanlara göre daha büyük önem arz ederler. zira, romanlarda giriş bölümleri çoğu kez, zaman, mekan ve kişilerin tanıtımları ile bunların birbirleriyle ilişkilerinin ortaya konulmasını içeren anlatımlarla geçer ki bu bölüm, tam anlamıyla okuyucunun olaylara hazırlanma safhasıdır. dolayısı ile kişi ve mekan tasvirlerine geniş yer verilip gerçekleşecek olayların unsurları bir bir tanımlanarak bir gelişme ya da açılım sağlanmış olur. bu noktada yazarın, anlatımındaki akıcılık ve okuyucunun ilgisini çekebilme, onu eserine odaklayabilme yeteneği elbette önemlidir ancak, yazarın kendini ifade edebilmek için uzun bir zamanı vardır.

oysa öykülerde, bu denli uzun zamanınız yoktur. dolayısı ile bu geçiş dönemini, dar zamanda ve her şeyi tam kararında okuyucuya sunarak, onu sıkmadan, mümkün olduğunca kısa sürede öykünüze sokmak gibi bir uğraşı içerisine girersiniz.

beyaz suçlu'da bu standart kalıplara sığmayan ve kelimenin tam anlamıyla ezber bozan yapı hemen dikkat çekiyor. öylesine güçlü bir giriş bölümü var ki okuyucu olarak kendinizi, ringe çıkar çıkmaz ters bir yumruk yiyerek kroke duruma düşmüş bir boksör gibi hissediyorsunuz.

her kelimesi tek tek ve büyük bir özenle yerleştirilmiş tümcelerdeki anlam zenginliği ve derinliğine bakar mısınız;

" kan renk verdi beyaza. çığlıklar kirletti sessizliği. parmak izleri yalancı, görenler önyargılı. suçlu, hiç bu kadar masum olmamıştı. iki kelime kurtaracaktı iki hayatı. hareketsizce yatan genç kızdan ve elinde kanlı bıçak olan genç adamdan başkası yoktu sokakta. ya cinayetti, ya intihar. aslında her ikisi de. çığlık sesleriyle yandı tüm lambalar, camlara doluştu insanlar. ambulanstan önce polis geldi olay yerine. ne taksi, ne ambulans. ilk önce polisi aradı camdakiler..."

- şimdi! bu paragrafı alıp öykünün en sonuna yerleştirmeyi deneyin. o taktirde, aynı vurucu gücü bu kez standart öykü formatında hissedeceksiniz ki çoğu yazarın eğilimi de öyküsünü bu biçimde kurgulamak, yani indirici darbeyi öykünün sonunda vurmak yönündedir.

bu tip sıradışı başlangıçların faydaları olduğu gibi yazarın kapasitesine bağlı olarak mahsurları da olabilir. zira, her ne kadar okuyucu, hiç de beklemediği bir anda kolundan tutulup öykünün içerisine, üstelik büyük bir heyecanla çekilmiş olsa da aynı heyecanı öykünün devamında da yükselerek yaşamak gibi bir isteğe kapılacaktır. bu istek, yeterince karşılanamadığı takdirde okuyucuda bir tatminsizlik hali gözlenir.

tanzamanitanyeri, bu kritik süreci, takip eden kısa paragraflarında başarıyla geçerek sona ulaşmış görünüyor. zekice bir kurgulama ile ilk paragrafın kördüğümleri bir bir çözülerek, ne söylenmek, ne anlatılmak istendiği, doyurucu bir biçimde ve fazla uzatıp okuyucuyu sıkmadan açıklanmış.

öykü, kurgusundaki ezber bozan havasının yanısıra, üzerinde durulması ve ciddi ciddi düşünülmesi gereken toplumsal mesajlar da içeriyor. bu bağlamda, mahalle sakinlerinin ambulanstan önce polis çağırma gibi yanlış ve yerleşik alışkanlıkları ile mevcut adli sistemin önyargılı tavır ve eylemlerine de eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşıldığını görüyoruz.

sağlam bir kurgu, yazım kurallarına başarıyla uyum, akıcı ve nitelikli bir anlatım sonucu, karşımıza sapasağlam bir öykü çıkıyor. bizlere de bu güzel öyküsünden dolayı, yazarımız tanzamanitanyeri'yi kutlamak kalıyor.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar