bugün

ekonomik büyüme çevre ve doğa ilişkisi

ekonomik büyüme finansal kaynakların doğru kullanılarak fayda sağlayabilir düzeyde olmasıyla doğru orantılıdır. nitekim tüketici bir toplumda bu kaynakların doğru kullanılması, doğru finansal argümanlarla olmalıdır.
insan üretir ancak ürettiğinden fazla tüketir. bu bağlamda mutlak faydaya bakıldığında sürekli azalan bir eğri ortaya çıkacaktır.

konuya sektörel olarak baktığımızda ise ekonominin büyümesi demek temelde maksimum fayda ile üretim demektir. bu süreçte ise üretim aşamasında kullanılan hammaddelerin, doğaya bırakılan kimyevi maddelerin, atmosferi yokeden zehirli bacaların etkisi ile ekonomik büyüme ile doğa ve çevre arasındaki ilişki çok basit bir şekilde algılanabilir.
şöyle ki; inşaat firmalarının yeşil alanları yok etmesi, tekstil fabrikalarının nehir, dere vb. akarsulardaki doğal hayatı bitirmesi, en önemlisi de "biz kazanalım ki ülke ekonomisi kazansın" mantığı ile yaşanılabilir doğal alanlarımızı kısıtlıyor olmaları...

bir de bizde ülke olarak eldeki kıt kaynak değer mantığı oturmamış üstadım, mesela basit bir örnek ile amerikada suyun sodadan pahalı olması kaynak suyunun "kıt kaynak" olması mantığı ile açıklanır. bize deniz suyu, kaynak suyu, kullanılabilir yeşil alan bol malum sizde kesin, biçin, yiyin, tüketin... sizden sonraki nesile "sözde ekonomik büyüme" başlığı altında anti-doğal hayat bırakacaksınız çünkü...