rus kızı vs türk kızı

egosu tavan yapmış, çüküm var yer yüzündeki bütün kızlar benim, güzel slav dişi halk, bütün beyaz bacaklılar, oov yee ben geldim diyen ve kendi haline vaktine bakmayanlar tarafından türk kızının acımasızca yerden yere vurulacağı kıyaslama.

türk kızı...
bazısının hayalleri kendini geliştirmek, dil öğrenmek, akademik kariyer, gezmek, dış ülkelere gitmek, sanatsal kültürel faaliyetler etrafındadır.
bazısının hayalleri okulu bitirip iyi bir iş bulmak ve biraz para kazanıp birikim yapınca da evlenmektir.
bazısının hayalleri ise üst mahallede oturan ahmet'i her gün görebilmek, göz göze gelebilmek, pazar alışverişini küçük kardeşe kakalayabilmek, sevgili bulduğu an ona kul köle olmak, bir sevgilim olsun maço olsun, yediğime içtiğime - giydiğime çıkardığıma karışsın, 1 ay flört edelim 2. ayda nişanlanalım 2 hafta sonrasında da evlenelim, senesi dolduğunda elimde çocuğum olsun boyutlarında kalır. hepsinin kendi içinde sebepleri, amaçları vardır. ama ne olursa olsun türk kızı olduğu için saçmalıyordur, kezbandır, tripcandır, hede hödödür.

biri de durup demez ki aga bunlar neden böyle?
neden sürekli trip atıyorlar, neden hep mutsuzlar, neden kezban damgası yiyorlar? neden ortalama bir kızla konuştuğunda laf dönüp dolaşıp evlilik hayallerine, ideal koca adayına, sevgili ilişkilerine, doğmamış çocuğuna isim alternatiflerine, gelinliğinin danteline, saçının topuzuna kadar geliyor? neden bu kızların tek derdi "kaynanamla iyi bir iletişimim olsun"dan öteye gidemiyor? neden?

çünkü bu kızlar böyle yetiştirildi hüsam.
bu kızlar doğdukları andan itibaren "ideal eş olsun, evinin hanımı olsun, ev işi yapabilsin" diye yetiştirildi. erkek çocuk anneleri yaşı gelmiş bir kızı gördüklerinde "hmm kızımız da pek güzel, evlendirmeyi düşünüyor musunuz?" diye sordu. yaşı geçmiş (kime göre neye göre) bir kız gördüklerinde de "nişanlın yok mu? evlenmeyi düşünmüyor musun kızım? bak zaman geçiyor" dedi. tek becerisi güzel yemek yapabilme ve temizlik işleri olanın da, nükleer fizik profesörünün, kanseri yer yüzünden sileninin de karşılaşacağı sorular bunlar. çünkü kızların evlenmekten başka çaresi yok onlara göre. kızların başka seçeneği yok.

bundan 2 yıl önce, çok sevdiğim bir arkadaşımın ablası, bir akrabanın komşusunun oğluyla tanıştırılmak istendi. kız üniversitede öğretim görevlisi, doktora yapmış ve yükselmek isteyen, son derece entelektüel ve hedefleri olan azimli bir kız. işin içinde akraba olduğundan, kırmamak adına görüşmeyi kabul etti. çocuğun "merhaba" ile başlayan sohbetinin, "evlenince çalışmanı istemiyorum, benim maaşım yeter nasılsa." ile devam etmesi üzerine kız da sinirlenip, "ben evlenmeyi kabul etmedim, ayrıca sağlık durumum elverdiği müddetçe çalışmaya devam edeceğim" dediği için, akşam çocuğun annesi tarafından açılan bir telefonda edepsiz ilan edildi:
"kusura bakmayın ama kızınız da çok edepsizmiş, oğlum onun ve çocuklarının iyiliği için çalışmasını istemedi, beni düşündüğün için teşekkür ederim demesi gerekirken oğluma çemkirmiş"
başka? teşekkür ederim beytullah, ben zaten bütün akademik kariyerimi, onca tez çalışmamı seni bulana kadar oyalanmak için yapmıştım. nihayet tanıştık ve beni bu tamamen hobi niyetine yaptığım işten kurtardın canım sevgilim!

oysa o kız "ay yaşasın! çalışmayacağım ve annenle günlere gideceğiz, patates salatası ve kısır yiyeceğiz. hemen değişik tarifler bulmam lazım" deseydi en güzel gelin adayı seçilecekti

öte yandan çok kızıyorum gece yatarken "sevgilim bugün bana ters baktı ühühüh" diyen, tuvalete giderken bile haber veren, tamam canım sen nasıl istersen öyle olsun demekten kendi kendine süs eşyası muamelesi eden ve edilmesini sağlayan kızlara. yanımda "ayyy sevgilim olsun çamurdan olsun", "sevgilim buraya gitmeme izin vermez, o eteği giyersem çok kızar" diyenlerin kafasını duvarlara vurmak istiyorum. ama bu hiçbir şeyi değiştiremeyecek. o kızlar kendi değerlerinin farkına varamadıktan, sevgilisine "sahip" misyonu yüklemekten vazgeçmediği sürece... ama yine de onlar var, yaşadıkları ve yaşamaları istenen bir hayata sahipler. dip boyaları kör edici boyuta gelse de, esmer tenlerine açık renk pudra sürüp, makyajdan kendilerini palyaçoya döndürseler de, kısa boylu, kalçalı olsalar da, her şeye trip atıp sevgili uğruna geberecek olsalar da onlar varlar. var olmaya devam edecekler.

ve sen abuzittin, onlara mecbursun. çünkü senin dilinden anlayacak olan o türk kızıdır. o türk kızının böyle olmasında en çok pay sahibi olanlardan biri sensin çünkü. hala beyaz ten, uzun bacak, mis kokulu, zayıf, güzel karılar ooyyhhşşş demeye devam et. hayal alemin annenin sana da bir hanımkız bulmasına kadar sürebilir. şimdilik dilediğin kadar konuş, türk kızlarını yerden yere vurmaya devam et. nasılsa kimse tınlamıyor.