bugün
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır15
- demet akalın'ın zeka seviyesi10
- icardi190518
- anın görüntüsü15
- ali erbaş18
- evlilik11
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu36
- türkiye işçi partisi11
- çin halk cumhuriyeti8
- ellerim bos gonlum hos9
- arda güler10
- karınıza range rover alır mısınız21
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı18
- ruh okuzu9
- 31 mart 2024 cumhuriyet halk partisinin zaferi8
- sözlük kızlarının don renkleri14
- aynı dizileri tekrar tekrar izlemek8
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- karımın çok mutlu olacağı gerçeği14
- xdearm9
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı8
- boşuna yaşıyorum hissi16
- patiswiss23
- kadınların boşanmış erkeğe bakışı9
- merfulu8
- sözlük kızlarının ayakkabıları18
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı15
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi28
- ups boobss nerelerde ramazan da bitti8
- akrep burcu8
- siklememenin getirdiği huzur12
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler16
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi20
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi9
- futbolcu ismiyle nick almak11
- escort fiyatlarının güncellenmesi8
- eloande'ye koca buluyoruz kampanyası10
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı11
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı10
- murat kurum kurudu gitti8
- haçta iken sevgili ile sevişmek günah mıdır11
- yunanistan bizden çalsa rahatsız olmayacağınız şey11
- akp seçmeni16
- online olup entry girmeyen yazarlar9
- bebek kokusu10
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması23
- bülent uygun15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar10
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü13
başbakan recep tayip erdoğan hazretlerine!..
iki de bir demir ağlarla kim örmüş, hep biz ördük deyip duruyorsunuz, atatürk zamanında yapılanları sıfıra indiriyorsunuz. eğer biraz tarih bilseniz bunu söylemeye utanırdınız, yüzünüz kızarırdı.
o günkü örülen demir ağlar yalnız tren yolları değildi: güçlü eğitim, güçlü ekonomi, güçlü demokras
i , güçlü laiklik temelleri atılmasaydı, ne siz bu gün o
mevkie gelebilirdiniz, ne de gösteriş olarak başlarını örttürdüğünüz, yüzleri gözleri boyalı eşlerinizi gavur ülkelerine götürüp, gavurların ellerini sıktırabilirdiniz.
özendiğiniz müslüman ülkeleri arasında hangisi bizim ülke gibi?
kendi kıyafetinizi bile o demir ağlara borçlusunuz.
hazinesinde borçtan başka bir şey olmayan osmanlı devleti yıkıntısı üzerine kurulan türkiye cumhuriyeti, toprağından bir damlasını satmadan, kimselerden borç almadan, bir taraftan osmanlının, diğer tarafta yenilmediğimiz halde yenilmiş sayıldığımız birinci cihan savaşı borçlarını öderken, yapılan işler yanında sizinkiler çocuk oyuncağı kalır.
okuma yazma, hatta sabun kullanma bilmeyen, verem, sıtma, zührevi hastalıklar, trahom gibi bulaşıcı hastalıklardan kahrolan zavallı fakir bir halk. devletin geliri bu halkın verdiği vergilerdi. i̇şte o vergilerle o alay ettiğiniz demir ağlar yapıldı.
kısa zamanda elin parmakları sayımında doktorların özverileriyle hastalıkların önü alınmaya çalışılırken neler yapıldı neler!.
koskoca ülkede bir çimento fabrikası yoktu. o yüzden evler kerpiç denilen çamurla yapılıyordu. şeker fabrikamız yoktu. rusyadan gelen şekerleri bugün gibi hatırlıyorum. evet şeker fabrikaları, çimento fabrikalar,kâğıt, silah, uçak fabrikası, kumaş fabrikaları kuruldu. hem de ülkenin batısından doğusuna kadar dağıtıldı bu fabrikalar.
avrupadan bize, yenilemekte oldukları fabrikaların eskilerin ucuz fiatla satmak istediler. eskiyi almak yine geri kalmışlıktır, diye alınmadı. batıda atatürk fabrikaları diye adlandırılan o fabrikalar tiyatro, spor müzik, salonları ile bir kültür merkezi, çalışanlara her türlü rahatı sağlayan bir sosyal kurumdu. ama bu fabrikalarda çalışacak biraz olsun işten anlayan işçimiz, teknisyenimiz, mühendisimiz yok gibiydi. bunlardan bir kısmı burada bizim insanımızı eğitmek için dışarıdan getirtildi bir kısmı da rusyaya eğitilmek üzere gönderildi. insanımız o kadar yetenekli idi ki, kısa zamanda gerekli olanları öğrendi ve işleri ele aldı.
o yüzden atatürk,türk çalışkandır, zekidir demiştir. siz ise başa geçer geçmez alın teri ve büyük bir özveri ile yapılmış o güzel tesisleri satıp satıp yediniz yedirdiniz.
ülkenin doğusu ve batısı düşman eliyle yanmış yıkılmıştı. bir taraftan onlar onarılıyor, hastaneler okullar yapılıyor, diğer taraftan ankara bir başkent olacak şekilde yapılandırılıyordu.
hemen hemen hiç kara yolu yoktu. onun için atatürk, osmanlı devleti zamanında ne olurdu her vilayet senede bir kilometre yol yapsaydı, 500 yılda beşer yüz kilometre ile şehirler birbirine bağlanacaktı, demişti.
olan demir yolları da yabancıların elinde idi.
yalnız o mu daha bir çok kurum yabancılara aitti. bütün onlar ellerinden alınarak ülkenin malı yapıldı. onların üzerine 3000 kilometrelik tren yolu yapıldı ki, o zaman şimdiki gibi dağları bir anda oyacak makineler yoktu. tüneller kazma ile kazıldı. elde onları planlayacak hesaplayacak mühendisler yoktu. hatta trenlerde çalışan makinist gibi memurlar bile hep rum, ermeni olduğundan bu konuda çalışacak insanımız da yoktu.
onun için böyle kimseleri yetiştirmek üzere okul açıldı. tren rayları yapmak için fabrika kuruldu. şimdi ki gibi ne gerekse dünyanın her yerinden getirilmedi kilometrelerce kara yolu köprüler yapıldı.
demir ağın bir ayağı olan çağdaş eğitim ne kadar önemliydi. batı araştırmalarda icatlarda almış yürümüştü. ama biz de ne doğru dürüst ilk okul, lise ve ne de araştırmalar yapacak üniversite vardı. o yüzden osmanlı devleti geri kalmış ve yıkılmıştı. okullar açılsa eğitecek kimse yoktu. o yoklukta bir çok alanda eğitim almak üzere batıya başarılı pek çok gencimiz gönderildi.
onlar daha yetişmeden hitlerin yahudi oldukları için işlerinden attığı çok değerli bilim insanlarının bize sığınmak istemeleriyle onlara açılan kapılarımız sonucu büyük bir eğitim atılımı başladı.
istanbulda darülfünun denilen okul tam bir üniversite oldu.hukuk, siyasal bilgiler, dil ve tarih-coğrafya fakültesi gibi fakültelerle ankara üniversitesinin temeli atıldı. gelenlere istedikleri kitaplıklar, laboratuarlar sağlandı. onların derslerini türkçeye çevirecek çevirmenler bulundu. bunların hepsi para ile oluyordu.
o paralar, o fakir halkın vergileriyle sağlanıyor, kimseye para yedirilmiyor, rahmetli başbakan inönü kimseye bir kuruş yedirmem diye bar bar bağırıyor, yedirmiyordu. böylece güçlü bir eğitim temeli atıldı. o yüzden başbakan hazretleri! istediğiniz dalda uzmanları elinizin altında bulundurabiliyorsunuz.
bundan sonra imam hatiplerde yetiştireceğiniz dindar ve kindar o zavallı gençleriniz, allaha dua ederek, yalvararak size yardımcı olurlar. böylece elinize aldığınız bu güzel ülkeyi kendinizle toprağa gömerek tarihe kara harflerle geçersiniz.
muazzez ilmiye çığ
25
iki de bir demir ağlarla kim örmüş, hep biz ördük deyip duruyorsunuz, atatürk zamanında yapılanları sıfıra indiriyorsunuz. eğer biraz tarih bilseniz bunu söylemeye utanırdınız, yüzünüz kızarırdı.
o günkü örülen demir ağlar yalnız tren yolları değildi: güçlü eğitim, güçlü ekonomi, güçlü demokras
i , güçlü laiklik temelleri atılmasaydı, ne siz bu gün o
mevkie gelebilirdiniz, ne de gösteriş olarak başlarını örttürdüğünüz, yüzleri gözleri boyalı eşlerinizi gavur ülkelerine götürüp, gavurların ellerini sıktırabilirdiniz.
özendiğiniz müslüman ülkeleri arasında hangisi bizim ülke gibi?
kendi kıyafetinizi bile o demir ağlara borçlusunuz.
hazinesinde borçtan başka bir şey olmayan osmanlı devleti yıkıntısı üzerine kurulan türkiye cumhuriyeti, toprağından bir damlasını satmadan, kimselerden borç almadan, bir taraftan osmanlının, diğer tarafta yenilmediğimiz halde yenilmiş sayıldığımız birinci cihan savaşı borçlarını öderken, yapılan işler yanında sizinkiler çocuk oyuncağı kalır.
okuma yazma, hatta sabun kullanma bilmeyen, verem, sıtma, zührevi hastalıklar, trahom gibi bulaşıcı hastalıklardan kahrolan zavallı fakir bir halk. devletin geliri bu halkın verdiği vergilerdi. i̇şte o vergilerle o alay ettiğiniz demir ağlar yapıldı.
kısa zamanda elin parmakları sayımında doktorların özverileriyle hastalıkların önü alınmaya çalışılırken neler yapıldı neler!.
koskoca ülkede bir çimento fabrikası yoktu. o yüzden evler kerpiç denilen çamurla yapılıyordu. şeker fabrikamız yoktu. rusyadan gelen şekerleri bugün gibi hatırlıyorum. evet şeker fabrikaları, çimento fabrikalar,kâğıt, silah, uçak fabrikası, kumaş fabrikaları kuruldu. hem de ülkenin batısından doğusuna kadar dağıtıldı bu fabrikalar.
avrupadan bize, yenilemekte oldukları fabrikaların eskilerin ucuz fiatla satmak istediler. eskiyi almak yine geri kalmışlıktır, diye alınmadı. batıda atatürk fabrikaları diye adlandırılan o fabrikalar tiyatro, spor müzik, salonları ile bir kültür merkezi, çalışanlara her türlü rahatı sağlayan bir sosyal kurumdu. ama bu fabrikalarda çalışacak biraz olsun işten anlayan işçimiz, teknisyenimiz, mühendisimiz yok gibiydi. bunlardan bir kısmı burada bizim insanımızı eğitmek için dışarıdan getirtildi bir kısmı da rusyaya eğitilmek üzere gönderildi. insanımız o kadar yetenekli idi ki, kısa zamanda gerekli olanları öğrendi ve işleri ele aldı.
o yüzden atatürk,türk çalışkandır, zekidir demiştir. siz ise başa geçer geçmez alın teri ve büyük bir özveri ile yapılmış o güzel tesisleri satıp satıp yediniz yedirdiniz.
ülkenin doğusu ve batısı düşman eliyle yanmış yıkılmıştı. bir taraftan onlar onarılıyor, hastaneler okullar yapılıyor, diğer taraftan ankara bir başkent olacak şekilde yapılandırılıyordu.
hemen hemen hiç kara yolu yoktu. onun için atatürk, osmanlı devleti zamanında ne olurdu her vilayet senede bir kilometre yol yapsaydı, 500 yılda beşer yüz kilometre ile şehirler birbirine bağlanacaktı, demişti.
olan demir yolları da yabancıların elinde idi.
yalnız o mu daha bir çok kurum yabancılara aitti. bütün onlar ellerinden alınarak ülkenin malı yapıldı. onların üzerine 3000 kilometrelik tren yolu yapıldı ki, o zaman şimdiki gibi dağları bir anda oyacak makineler yoktu. tüneller kazma ile kazıldı. elde onları planlayacak hesaplayacak mühendisler yoktu. hatta trenlerde çalışan makinist gibi memurlar bile hep rum, ermeni olduğundan bu konuda çalışacak insanımız da yoktu.
onun için böyle kimseleri yetiştirmek üzere okul açıldı. tren rayları yapmak için fabrika kuruldu. şimdi ki gibi ne gerekse dünyanın her yerinden getirilmedi kilometrelerce kara yolu köprüler yapıldı.
demir ağın bir ayağı olan çağdaş eğitim ne kadar önemliydi. batı araştırmalarda icatlarda almış yürümüştü. ama biz de ne doğru dürüst ilk okul, lise ve ne de araştırmalar yapacak üniversite vardı. o yüzden osmanlı devleti geri kalmış ve yıkılmıştı. okullar açılsa eğitecek kimse yoktu. o yoklukta bir çok alanda eğitim almak üzere batıya başarılı pek çok gencimiz gönderildi.
onlar daha yetişmeden hitlerin yahudi oldukları için işlerinden attığı çok değerli bilim insanlarının bize sığınmak istemeleriyle onlara açılan kapılarımız sonucu büyük bir eğitim atılımı başladı.
istanbulda darülfünun denilen okul tam bir üniversite oldu.hukuk, siyasal bilgiler, dil ve tarih-coğrafya fakültesi gibi fakültelerle ankara üniversitesinin temeli atıldı. gelenlere istedikleri kitaplıklar, laboratuarlar sağlandı. onların derslerini türkçeye çevirecek çevirmenler bulundu. bunların hepsi para ile oluyordu.
o paralar, o fakir halkın vergileriyle sağlanıyor, kimseye para yedirilmiyor, rahmetli başbakan inönü kimseye bir kuruş yedirmem diye bar bar bağırıyor, yedirmiyordu. böylece güçlü bir eğitim temeli atıldı. o yüzden başbakan hazretleri! istediğiniz dalda uzmanları elinizin altında bulundurabiliyorsunuz.
bundan sonra imam hatiplerde yetiştireceğiniz dindar ve kindar o zavallı gençleriniz, allaha dua ederek, yalvararak size yardımcı olurlar. böylece elinize aldığınız bu güzel ülkeyi kendinizle toprağa gömerek tarihe kara harflerle geçersiniz.
muazzez ilmiye çığ
25
güncel Önemli Başlıklar