bugün

ırkçıları dışlamak

yazarın da tespit ettiği gibi, devletin bir ideolojik aygıtı olarak okullarda halka "ders" niyetine ya da ders notlarının içerisine gizlenerek öğretilen bir virüs bu, ırkçılık hastalığı. bu okullardan mezun olan bir insanın, eğer bu virüsün akla zerkedilmesine müsaade etmeyecek bir siyasal çevresi yoksa, etkilenmemesine de imkan yoktur.
ama durum böyle diye, bu hastalığa yakalananları da "masum" ya da "sistemin kurbanı" ilan edemeyiz. zira bu "yanlış bilinç" içerisindeki insanlar, başka kökenlere mensup halkları potansiyel "tehlike" olarak görürler, eylem ve söylemleriyle etraflarına kin ve nefret tohumları insanları atarlar. dolayısıyla insanlık için tehlike arzederler.

şüphesiz bunlarla mücadele "antifaşizm"e özel bir önem verilerek yapılamaz.
bunlara mücadele, bunların filizlenip boy vermesine müsaade eden siyasal yapıya, yani devlete egemen olan sınıfa ve onun düzenine karşı verilen iktidar mücadelesiyle de ilişkilendirilmelidir.