bugün

sabah serinliği

(#16050745)devamıdır.

Melike beni görünce önce şaşırdı sonra direkt Hakan’ı sordu. iyi deyip geçiştirdim. Salona doğru yürüyordum. Evi hiç değişmemişti, salonda yastıklar yerde, koltuklar duvara dayalı, televizyon büyükçe yer kaplamış, sıradan bir öğrenci yaşam alanıydı. Koltuğa direk attım kendimi. Biraz uyuyabilir miyim diye sordum. Kendi evin gibi davran ama Hakan iyi mi diye cevap verdi. iyi dedim ve kapattım gözlerimi.

Uyandığımda Melike karşı koltukta uyuyordu. Gözleri her an biri gelip bir şey yaparmış korkusuyla hafif açıktı. Endişeli uyuyuş şekillerinden biri diye düşündüm. Altındaki siyah eşofman vardı ve onun doğal güzelliğine hiçbir şey kaybettirmemişti. Yavaşça doğruldum. Siktir diye mırıldandım, fena halde belim ağrıyordu. Melikeyi uyandırma korkusuyla, sessizce mutfağa gittim. Mutfağı gayet topluydu. Dolaplar camdan olduğu için istediğin şeyi rahatça bulabiliyordun. Bardak, kahve ve şeker aldım. Çaydanlığa sıcak su koydum sanırım bu huyum annemden kalmıştı. Ve fena halde sıkıştığımdan tuvalete koştum.

Kahve suyu kaynamıştı. Kahvemi yaptım ve salona giderken Melike’nin odası dikkatimi çekti. Girip girmeme kaygısıyla girdim. Toplu demek güldebilirdi. Ancak beni beklemediği kesindi. iç çamaşırları yatağının üstünde, kitaplığına giysileri atılmış, yerlerde makyaj malzemeleri,şırıngalar. Gözüm birden şırıngalara takıldı. Ne işi vardı bunların Melike’de? Hem de iğnesinde kan olan şırıngalar? Ne oluyo diye sormadan Melike’nin uyandığını duydum. Hemen çıktım odadan elimde kahveyle salona gittim. Odasına girmek hataydı zaten. Kahve içer misin diye sordum suçlu hissedip. Başıyla onayladı, ben de kahvemi verdim. Hakan nasıl diye sordu. Bıkmıştım artık. Hakan nasıl, hakan nasıl, hakan nasıl…

iyi dedim. Gayet iyiydi. Çıkmak için hazırlanırken Hakan’ı döven adamı sorma gereği duydum. Birden bu istek müthiş arttı. Kapıdaki adamı gösterecektim kuzenin mi diye soracaktım.

-Melike biraz balkona gelir misin?

-Tabi (5-6 adım sonra geldi) evet?

-Şu köşede oturan, uzun burunlu beyaz gömlekli esmer bir adam var tanıyor musun onu?

-Evet,ailesiyle beni istemeye gelmişti. Ablam buradayken onları kovmuştu. Ne zaman evden çıksam, eve girsem bana bakar. Nefret ediyorum ondan!

-Akraban filan değil mi?

-Yoo, allah korusun nereden çıktı?

Toparlamak için gülerek:

-Öyle benzettim ya sana.

Büyük bir kahkaha attı. Herkes, o adam da dahil balkona baktı. Ben de bu kadar gülmesini beklemiyordum. Ancak gülmeyi düşünmek yerine bu adamı düşünmek lazımdı. Hem Melike, hem de Hakan için.

…
güncel Önemli Başlıklar