bugün

ingilizce ingilizce sözlük kavramını anlamayan düz

muhtemelen türkçe-türkçe sözlük kavramını anlamayan düzdür. bir dili öğrenmek o dilin kültürünü bilmeden gerçekleşemez. bu yüzden bir yabancı gibi düşünmek zorundasınız. örneğin; perfect tense'nin türkçede karşılığı yoktur diye anlatırsanız türk insanına, bu da bunu gerçek sanacaktır. bu tensin türkçede karşılığı vardır oysa. ingilizce bildiğini iddia eden birtakım öğretmenler, hatta kendini dilci diye gösteren kimseler yanılmaktadır bu konuda. bu onların türkçeye hakim olmadıklarından kaynaklanmaktadır. türkçe az kelimeyle çok iş yapılan bir dil olduğundan mütevellit öğrenilmesi zor bir dildir. kurduğumuz cümleler hep birer benzeşme cümleleridir, birer sanat cümleleridir. yalın türkçe değildir konuştumuz yani. dahası bu kişiler türkçe'de artikel olmadığını da iddia ederler. oysa bu da vardır, fakat çok sık kullanmayız. bunu kullandığımızda daha güzel ve yalın bir türkçe ile karşılaşabiliriz. misal; "araba aldım." demek yerine "bir araba aldım." dememiz daha güzel ve mantıklı oysa. gelgelelim, bu kültür hususu esas olarak bazı kalıplaşmış cümlelerde ortaya çıkmaktadır. özellikle günlük konuşmalarda ve deyimlerde... çoğu kişinin bildiği örnekle açıklarsak; "it's raining cats and dogs."da olduğu gibi adamların kafasına kedi ve köpek yağmıyor. Ya da türkçe örnekle bizim de burada gökyüzü bardaktan boşalmıyor. bir dahaki ingilizce sohbetimizde görüşmek üzere. esenlikler sevgili sözlük okurları.