bugün

ben bu yazıyı kendime yazdım

ne olursa olsun umudunu kaybetme. ve ne idüğü belirsiz gönüllerin çayırlığını salma kendini, çünkü havasını suyunu bilemezsin oraların, sonra kaçırdığın keçilere çobanlık edemezsin hacı. tamam kendine göre iyi adamsın hoş adamsın anladık. ama sen kendi kendine yettiğini ve senden daha önemli olan başka birşeyin olmadığını defalarca yaşayarak öğrenmene rağmen nedir bu üzerindeki gereksiz evham. derdin ne aga, ne istiyorsun sen... kadın mı? para mı? itibar mı?... sen bunlara hiç tamah etmedin ki, peki ne istiyorsun ne!!!

sana sıcaklıkla bakan iki göz mü? sadece onda var diye düşünüyorsun değil mi? nah! sadece onda var. aslında ondan çok var, seni en az senin kadar anlayabilecek insan çok var, o yüzden bel bağlama ona, unut ve arama, hayalini asla kurma. onun da dediği gibi hayalperest olma ve gerçekçi ol hacı.

zaten senin huyunu biliyorum ben, şimdi armut armut melankoliye bağlarsın, onu kazanınca da sikinde olmaz. huyunu biliyorum amınakoyım, her seferinde aynı boku yiyon hacı.

bak hacı, hatırlar mısın bir mezar taşında ne yazıyordu, bayağı da hoşuna gitmişti;

--spoiler--
dünyada herşeyini kaybedebilirsin,
sevdiğini, işini, eşini...
ama birşeyi asla kaybetme,
kendini...
--spoiler--

ya aga gördün mü, adam giderken bile koymuş şeklini. oğlum ölmüş bir insan kadar sana gerçeği kim söyleyebilir. kim sana verdiği nasihatla aklını başına getirebilir... bir ölü getirebilr mesela. işte o yüzden hiçbirşeyi takma hacı.

seviyorum lan seni, valla bak... hadi kendine iyi bak, kpss'de başarılar.