bugün

türkiye ekonomisi vs çin ekonomisi

işletme okuyan biri olarak, iktisadi boyutuyla her ikisini incelediğimizde, çin her türlü bize koyar.

Şöyle başlayalım:
Çin'deki ekonomi bakanı: "Daha çok üreteceğiz, bilinçli üreteceğiz ve ithal malı ikame eden güzel ürünler üreteceğiz. Yani ithal malın yerini alacak kendi ürünlerimiz olacak. Bu yüzden de ithal mala olan ihtiyacımız azalacak" der.

Bizim ekonomi bakanı: "Bir saat markası yaratacağız. Swatch'tan daha güzel bir saat üreteceğiz. Bu saat markası tüm ülkelere ihracat edilecek. Bizim de dış ticaret açığımız azalacak. Bu fikri de ben buldum. Küçükken bir saat ustasının yanında çalışıyordum. Çok güzel saatler üretebildiğimizi gördüm" der. Yani koskocaman ticaret açığı, dünya markası olacak bir saat ile kapanatacağımızı söylüyor.

http://ekonomi.milliyet.c....2011/1477134/default.htm

Bu linkte saat ustasındaki farkındalığı anlatıyor:
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/19490255.asp

--

Şimdi bize her alanda koyduğunu birkaç örnekle verelim:
Şimdi çin'deki nüfus yoğunluğunu hepimiz biliyoruz. Bu durum tabiki Gayri Safi Yurt içi Hasıla'ya da etki yapıyor. Ancak şöyle bir gerçekte var. Orada nüfustan ötürü iş gücü çok ve bu da maliyetlere yansıyor. Onların iş gücü maliyeti az. Yani türkiyede 8 saatlik çalışma ücreti 15-20 türk lirası iken, çin'de 4-6 dolardır.

Onların kalkınma şeklinde, iktisadi olarak incelediğimizde bir çok kalkınma modeli ile büyüdüğünü görebiliyoruz. Mesela onların doğal kaynakları az olmasına rağmen, doğal kaynakları en verimli şekilde kullanıyor. Gelen/varolan hammaddeyi veya yarı mamul malı işleyip, tamamlanmış mal haline getirebiliyorlar. Yani adamlar üretim girdilerini çok doğru kullanıp, en az maliyetle üretip, satışa çıkartıyorlar. Türkiye'de doğal kaynaklar olmasına rağmen tam verimli şekilde kullanamıyoruz.

Başka bir kalkınma modeli olarakta, beşeri sermayeye dayalı içsel büyüme ve ar-ge'ye dayalı içsel büyüme modellerini de görmekteyiz. Mesela çinde hep insana yatırım yapılır. Çin'deki halka hep okullar açılır, çok özel ve gereksiz bilgilerden uzak eğitimler verilir. Halk insanına özel birebir devlet tarafından ücretsiz özel hocalarla eğitimler verilir. Bizim türkiye'de okullar açılır ama öğretmenler üniversitelerinde iyice pişirilmeden, mezun edilir. Zaten eğitim sisteminden ne kadar gereksiz bilgi veya öğretmenlerin yanlış bildiği o kadar çok konu vardırki, insana yatırım yapmayız.

Çin, Ar-ge'ye dayalı içsel büyüme modelinde en iyi örnektir. Milli gelirlerinin oldukça iyi bir kısmını teknolojiye, bilime yatırım yaparlar. Yeni şeyler üretirler. Çin'de teknolojinin bu kadar iyi olması buna dayanır. Teknoloji o kadar iyiki fazlasıyla ihracat yapıyorlar. Adamlarda dış ticaret fazlası var.

Bizim Türkiye'de ar-ge'ye komik bir rakamda yatırım yapılır. Biri bir buluş veya bir şey bulduğunda desteklenmez veya yarı yolda bırakılır. Gerçi genelde susturuluyor ama neyse.