bugün

şimdi anlatınca komik olmayan anılar

anlattığınız kişiler arasında o ortamda bulunan yoksa, sıçtığınızın belgesidir.
sınıf maçları başlamıştır. sınıfımız, 2. maçında elenmiştir. artık tribündeki yerimizi almışızdır takım olarak. yanımızda bizim gibi elenmiş takımlar. ortam süperdir, herkesin arası iyidir ve kimse birbiriyle kavgalı değildir. organizasyonlar düzenlenir yarı final maçında. hangi takım gol atarsa atsın sahaya atlayıp koşulacaktır. (saha dediğim bildiğin, asfalt ve kalelerin olduğu okul bahçesi işte.) gol atılır, yaklaşık 25-30 kişi sahaya atılır. hakem ( beden öğretmeni ) tribün ( kaldırım )deki kızlar, diğerleri... hepsi gülmekten adeta yerlere yatar. çok eğlenceli olmuştur. üzerine koştuğumuz oyuncu ne yapacağını şaşırıp kaçmaya başlamıştır. durumu farkedince o da fena biçimde gülmüştür... neyse maç devam eder. işte olay burada başlar. channingtatum okulda sevilen birisidir. ama arkasından işler çevrilir. gol anında yine sahaya inilecektir, aynısı yapılacaktır güya. gol olur...

ve channingtatum tek başına sahaya kolları açarak, bağırarak, koşarak hücum eder. arkasına bakma fikri 10 saniye sonra aklına gelir. işte o an (varsa) olan bütün karizması yerlerde, yere baka baka, ona gülenleri seyretmemeye çalışarak, kıpkırmızı bi halde arkadaşlarının yanına gelir. 2-3 gün dalga konusu olur...

şimdi anlatınca komik olmadı. belki hala olmuştur. ama aklıma her geldiğinde yüzümde hasiktir ile karışık bir gülümseme, utanma, üzüntü, kızgınlık, pişmanlık, sinir...